MB Başkanı Fatih Karahan anlatırken, ‘ekonomi düzeliyor mu’ diye rakamlara odaklanıyoruz, sonra bir bakıyoruz, Cumhurbaşkanı Erdoğan “İsrail’in Filistin ve Lübnan’ın ardından gözünü dikeceği yer Anadolu toprakları” şeklinde bir açıklama ile herkeste soğuk duş etkisi yaratıyor.
Peki ‘iki devlet tek millet olduğumuz’ Azerbaycan dostumuzla kanka olan İsrail, gözünü hangi cüretle Anadolu topraklarına dikebilir? diye düşünüyoruz. Ya da ‘Anadolu topraklarına gelirse, İran’ın kalp atışları normal’ atar mı? sorusu da kafamızda yanıp sönüyor. Hatta bize gelene kadar ‘Suriye’yi Lazkiye’de üssü olan Rusya’ya rağmen’ geçebilir mi? gibi bir sürü sorumuz var, ama cevabını veremiyoruz!Sonra, “Ortadoğu’daki savaşın Türkiye’ye
sıçrayabileceği” söylemi bir ‘siyasi manevra mı, yoksa bir toplum
mühendisliği’ çalışması mı? Ya da bir siyasi lider hakkında bir süredir
Ankara kulislerinde dile getirilen ‘pembe dosya’ iddiaları da siyaseten
‘bir
manevra mı; yoksa toplumu dizayn eden bir mühendislik’ harikası mı? gibi
bir sürü şüpheli sorularına kafa patlatırken, kendimizi bir anda Merkez Bankası
Başkanı Fatih Karahan’ın TBMM’de vekillerin sorularını yanıtlarken bulduk.
Verilen cevaplar; bizleri bu kez ekonomide ‘pembe rüya’lara götürdü.
Derslerine çalışan vekillerimiz, işsizlik, enflasyon, hayat
pahalılığı, ücretler, eğitim ücretleri, konut fiyatları, gıda fiyatları üzerinden
merkez bankası başkanını sıkıştırdı. Geçen yıllarda uygulanan ekonomi politikaları
nedeniyle Türkiye’nin 5 yılını kaybettiğini öne süren CHP İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli, “Dolaysız vergilere ağırlık verme, yoksulluğu kaldırma hedefi OVP’de yok”
dedi.
DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, “Her
şey zamlanırken enflasyonun düştüğü tek ülke Türkiye. OECD'de gıda
enflasyonunda ilk sıradayız hala” sözleri ile yaşanılanlara dokundurdu.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, makro
göstergelerde iyileşme olduğunu belirtti ancak, Karahan'ın yaptığı
sunumun bankacılara yönelik olduğunu, vekillere daha farklı bir sunum yapılması
gerektiğini ifade etti.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, “Enflasyonda
bütün hedeflemelerde ‘battık’ diye bir durum yok yani” sözleri ile ‘hal-i
pür melalimizi’ anlattı.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, “Türkiye'nin
risk primi düşüyor. Rezervlerimiz artıyor. TL mevduatı yükseliyor. TL değerleniyor.
Bütün bunlar da yine uygulanan programın sağlığı açısından önemli veriler.
Etrafımızdaki ateş çemberini de görmek lazım” dedi.
AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, Türkiye'nin
savaşların ve krizlerin tam ortasında olduğunu vurgularken, “Merkez
Bankasına, ekonomi ekibine bu noktada inanıyoruz. Çünkü kredi risk
puanlarındaki düşüş, cari açığı azaltacak etkiler, turizmde yüzde 12 artış,
Merkez Bankası rezervlerin geldiği nokta tekrar iyileşmelerin olduğunu
gösteriyor” diye konuştu.
MB Başkanı Karahan, yaşanan sorunların temelinde enflasyonun
olduğunu belirterek, “Bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin adı da
‘sıkılaşma’. Sıkılaşma olduğu için de adı üstünde belli kesimle sıkılaşacak.
Buna reel sektör de sanayici de ihracatçı da dahil” değerlendirmesi
yaptı.
Konuşmasında “Son 6 aydır ‘bütün ekonomi sıcak para’
üzerinden dönüyor” değerlendirmeleri yapıldığını söyleyen Karahan, “Carry
trade dediğiniz faiz oranı belli bir olan bir paradır. Yabancı yurtdışından
gelir, dövizini bozdurur, belli bir vadesi vardır o faizi alır ve çıkmak
isterse geldiği yabancı para birimine döner” sözleri ile ‘Carry
trade’ vekillere anlattı. Ve ardından ekledi: “Kalıcı fiyat istikrarı yani
dezenflasyon sürecinde bunlar yaşanır. Bütün ülkelerde olan böyledir.”
Swap bakiyesi 20 milyar doları geçmedi
Karahan swap bakiyesi konusunda ise hiçbir zaman 20 milyar
doları geçmediğini söyledi. “Toplam 157 milyar liralık rezervimize göre
16-17 milyar dolar oldukça düşük” ifadelerini de kullandı.
Cari açığın seviyesi 20 milyar dolar
Cari açığın seviyesinin de 20 milyar dolar olduğunu kaydeden
Karahan, geçen yıl 60 milyar dolar olduğunu vurgulayarak, “Oldukça düşmüş. Bir sonraki ay
bu açığın 15 milyar dolara gerileyecek. Yılsonunda da aynı olacak”
dedi.
KKM 45 milyar doları altında
Karahan kur korumalı mevduatın (KKM) geçen yılın ağustosta 145
milyar dolar seviyesinde iken şimdilerde 45 milyar dolara gerilediğini söyledi.
Bu bakiyenin hemen kapatılmasını doğru bulmadıklarını söyledi. “Biraz
daha azalması gerekiyor” dedi. KKM faizi ödemediklerini, o faizin üzerinde bir
kur gelişmesi olursa o farkı ödediklerini belirtti. KKM’ye geçen yıl ödenen 820
milyon liralık kur farkı Merkez Bankası bilançosuna ciddi zarar yazmıştı. Karahan,
“2023 yılı karından ayrılan ihtiyaç akçesinin tamamı bu zarardan mahsup edildi.
Kalan tutarın kapanmasına kadar da kar ve ihtiyaç akçesi dağıtılmayacak. Bu
zarar üzerinden hazine ile mahsuplaşacağız” dedi.
Eylül ayında enflasyonun beklenen üzerinde gelmesinin
nedeninin hizmetler ve işlenmemiş gıdalardaki yükseliş olduğunu belirtti. “Birkaç
aydır beklentilerle tutarlı gidiyordu, bu ay beklenenin üzerinde gelmiş oldu. Zaten
hep söylüyoruz, yukarı yönlü riskler var” dedi.
ENAG-TÜİK-İTO aynı ölçüyü kullanmıyor
Vekillerin TÜİK’in açıklamaları ile ENAG ve İstanbul Ticaret
Odası’nın (İTO) açıklamaları arasında neden fark olduğu yönündeki bir soruya da
Karahan, “Bu 3 endeks aynı şeyi ölçmüyor. Tamamen farklı şeyleri de ölçmüyor,
ama aynı sayıları beklemek doğru değil. Yani bir elma ile armut kadar farklı
değil belki ama işte yeşil elma, kırmızı elma gibi de değil ölçümler. Bölgeler
farklı, TÜİK daha genel topluyor. İTO sadece İstanbul’da topluyor. ENAG online
topluyor. Yani oldukça ciddi farklılıklar var. İTO gıda grubunda tütün içkiyi
kapsıyor, dışarıda yenen yemeği kapsıyor ama TÜFE’de bunlar ayrı birer grup
olarak yer alıyor. Yine İTO daha erken aylarda giriyor, TÜİK’e daha sonra
giriyor veriler” sözleri ile durumu anlattı.
Ekonomi rayına mı girdi, bir anda savaş tamtamları başladı?
Hakikaten ‘savaş tamtamlarını ekonomi mi, siyaset mi çalıyor?’ soramadan
edemedim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com