Başlığa bakınca araba satışı ya da Kurban Bayramı’nda hayvan alım satımında celeple el sıkışması gibi bir pazarlık sanmayın. Ama siz TÜİK’in son yıllarda rakamlar üzerinde nasıl oynanacağını gösterdiği marifeti olarak da okumayın.
TBMM’de dün görüşmelerine geçilen 32 maddelik, kamuda
alınacak tedbirleri içeren ‘Tasarruf Paketi’nde yer alan sayıları
400 kadar olan üst düzey bürokratın, farklı kamu kurumlarında huzur hakkı,
ikramiye gibi gerekçelerle alacağı ikinci ücrete 98 bin lira gibi bir sınır
getirilen göstermelik tasarruf tedbirinden bahsediyorum.
Düzenleme ile kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki
kurum ve kuruluşun yönetim, denetim, tasfiye ve danışma kurulu üyeliklerinde,
komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve
kurum dışı ayrımı yapılmaksızın görevlerinden yalnız biri için ücret ödenecek. Böylece
bir bürokrat onlarca emeklinin ve asgari ücretle çalışan işçinin maaşını tek
başına alacak.
Ancak getirilen üst sınır bile dudak uçuklatıyor. Çünkü,
milyonlarca kişiye verilen yüzde 24,73’lük temmuz zammı kök maaşların
yetersizliği nedeniyle yine 10 bin lira sınırında kaldı. Ama kamuda üst
yöneticilik yapanlara bir şirketin yönetim kurulu toplantısına katılacağı için
verilecek ikinci ücret 100 bin lira ile sınırlanıyor.
Bu kapsamda; her ne ad altında olursa olsun bir yönetim
kurulu toplantısı için bir ayda yapılabilecek ödemenin net
tutarı 108 bin gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemeyecek.
Düzenleme TBMM’ye geldiğinde temmuz ayı ücret artışını
belirleyen göstergeler yenilenmediği için AK Parti Grup
Başkanı Abdullah Güler bu üst sınırla ilgili söz konusu katsayı
çarpımı için ‘şu an 92 bin’ lira olduğunu, hazineye gelir elde
edileceğini belirtmişti.
Ancak göstergeler yenilenince, memur maaş katsayısı
0,907796 oldu. Şimdi 108 bin gösterge bu rakamla çarpıldı. Böylece
üst sınır denilen tutar 98 bin 41 lira 96 kuruş oldu.
Yani düzenleme yürürlüğe girdiğinde huzur hakkı, ikramiye türü artış 92
bin liradan zaten 6 bin lira artacak. Bu kesimlerin bakan yardımcısı, genel müdür ve
geneler müdür yardımcısı düzeyindeki bürokratlar olduğu biliniyor.
Ücret üst sınırı ne
olmalı?
İşte kamuda tasarruf adı altında sınır getirilmeye
çalışılan ikinci ücret tutarının ne kadar haksız ve adaletsiz olduğu
burada ortaya çıkıyor. Bu tutarın sadece bir toplantı karşılığında ayda
alınacak olan hazirun hakkı olduğunu unutmamak lazım. Bunun yanında ise 30 gün
boyunca çalışan bir kişinin aldığı 17 bin lira asgari ücretle
kıyaslayınca adaletsizliğin boyutu ortaya çıkıyor.
Öte yandan en düşük emekli aylığı 10 bin lira
alanlarla kıyaslayınca adaletsizliğin vehameti daha fazla karşımıza çıkıyor.
Sayıları 1 milyon 780 bini buluyor bu miktardaki ücreti alanların. 400 kişiden
biri, 98 bin liralık aylık ilave maaş ile aslında 1.8 milyon kişinin aldığı
ücrete göre; 9 kişinin maaşını her ay alacak yani.
E, öte yandan tüm çalışanların hakkaniyetli olduğu da
göstermelik olan en az aldığı asgari ücreti ile kıyaslayınca, bu
400 üst düzey bürokrattan birinin her 4 asgari ücretlinin parasını bir ayda
alacak olması da adaletsizliğin boyutunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Bürokratlar iki
asgari ücreti öneriyor
Bütün haksızlığın giderileceği bir seviyenin belirlenmesi
halinde kamuda tasarruf adına hakkaniyet sağlanır. Bu kapsamda asıl maaşının
dışında üstlendiği bir görev nedeniyle, aldığı maaşı kadar bir ücret yerine,
uygulamadaki asgari ücrete orantılanarak en fazla iki asgari ücret yönünde
bir tutarın olması bürokrasi içerisinde de dile getiriliyor.
Bu ücretin asgari ücrete bağlı hale getirilmesinin ileriki
yıllarda da benzer tartışmaları önleyeceği belirtiliyor. Bu kapsamda da ikinci
görev için verilecek ücretin TBMM’de yasalaşması halinde; bugün 17 bin lira
olan asgari ücretin iki katı olarak 34 bin lira huzur hakkı ya da
ikramiye adı altında bir ücret şekline dönüştürülmesinin de gerçek anlamda
kamuda tasarrufu sağlayacağı görüşü dile getiriliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com