‘Veren el, alan elden üstündür’ sözünün içi boşaltıldı

 

Çok özel bir atasözüdür. Yardım ve cömertliğin ne kadar değerli olduğunu anlatır. Birilerine yardım vermenin, onurlu ve saygınlığını vurgular.

Bu durum, toplum içindeki saygınlığı ve takdiri beraberinde getirir. İktidar da geçmişte çalışırken adına yatırılan primleri devletin sağlayamadığı kontrolsüzlük nedeniyle tamamlayamayan milyonlarca kişinin düşük kalan kök maaşlarını artırıp 10 bin liraya çıkardı.

Ama Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) haziran 2024 dönemine ilişkin 3 Temmuz 2024 verileri iktidarın ‘veren el’ sözünün içini nasıl boşalttığını gösterdi. Verilen destek, beceriksiz politikacıların enflasyonist kararlarına kurban edilirken, milyonlarca insanın yaşam kalitesi diplerden yukarılara çıkarılamadı, sadece dar gelirli zordaki kitleleri iktidara bağımlı hale getirdi.

TÜİK tarafından dün 2024 Haziran ayı itibariyle bir aylık enflasyon yüzde 1,64 oranında, 12 aylık enflasyon yüzde 71,60 oranında ve yıllık ortalama enflasyon ise yüzde 65,07 oranında artış gösterdi. Böylece memur ve emeklileri ile SSK-Bağ-kur ve tarım emeklilerine verilecek zam oranı da yüzde 1,64 üzerinden planlandı. Buna göre, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışı yüzde 24,73, memur ve emeklilerinin maaş artışı ise yüzde 19,31 oranında gerçekleşti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bir süre önce yaptığı açıklamada, “Kök aylığı 10 bin liranın altında olan 3 milyon 601 bin 551 emekli var” demişti. Buna göre SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına yüzde 24,73 zam yapılacak.

Ancak bu artış oranı sadece kök ücrete yapılacak. Eğer kök maaş bu artış oranına rağmen 10 bin liranın altında kalıyorsa, emekli kişi yine 10 bin lira almaya devam edecek. Örnekleyelim. Bir SSK emeklisinin kök maaşı 8 bin lira ise yüzde 24,73 zam uygulandığında maaşı 9 bin 978 lira olacak. Bu miktar 10 bin liranın altında kaldığı için yine 10 bin lira ödeme yapılacak.

‘veren el’in marifeti buraya kadar yani….Yaşlandığı için çalışamayan ancak gençliğinde yıllarca çalışmış primleri devletin kontrolü sağlayamadığı için işverenlerce yatırılmamış milyonlarca kişiye iktidar ‘ıskarta’ muamelesi yapmayı sürdürecek.

İktidarın ‘Veren el’i mağduriyet gideremezken, ‘alan el’ini anlatalım.

TÜİK’in açıkladığı oranlar aynı zamanda 6 aylık enflasyonu da yansıttığı için sigara alkol ve akaryakıt ürünlerindeki ÖTV ve KDV artışlarının ne kadar olacağını da ortaya koyuyor.

Bu kapsamda TÜİK’in 6 aylık Yurt içi ÜFE’yi yüzde 19,49 olarak açıklamasıyla birlikte akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV tutarlarına da bu oranda artış yapıldı. LPG/Otogaz fiyatına 95 kuruş, benzine 2 lira 21 kuruş, motorine 2 lira 7 kuruş ÖTV ve KDV zammı geldi. Artış pompa fiyatlarına yansıdı.

ÖTV artışıyla birlikte sigaradan alınan maktu vergi tutarı da 4,8 liradan 5,7 liraya yükseldi. Yani 1 paket sigaranın maktu vergi tutarı 1 lira civarında arttı. Sigara firmaları da 5 ila 10 TL’ye yakın bir artışı paketlere yansıttı. Alkollü içkilerden alınan asgari maktu vergi tutarı da Yurt içi ÜFE oranında artırıldı. Yüzde 45 alkol derecesine sahip 1 litrelik rakıdan alınan ÖTV 478,13 liradan 571,37 liraya yükseltildi.

Aslında yaşatılan Alacağına şahin, vereceğine karga ekonomisi değil de nedir?