16 Kasım 2024

KDV artışı ve ekonomideki bozulma nedenmiş?

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçtiğimiz Cuma, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmeleri vardı. Milletvekillerinin eleştirileri ve soruları oldu. Ancak İYİ Parti Samsun Milletvekili eski devlet planlamacı Erhan Usta’nın hakkını vermek lazım, balık hafızaları güncelleyen detaylı bir çalışma hazırlamıştı.

Önem verdiği konuları gelir dağılımı, yoksulluk, cari açık gerçekten düşüyor mu, düşmüyor mu şeklinde sıraladı. Ardından cevabını aradığı sorular üzerinde güzel bir sunum yaptı. 8 Temmuz 2018 yılından aldı ekonomideki çalışmaları, bugüne taşıdı.

“Programa neden ihtiyaç duyuldu? Bu işi kim bozdu” diye başladı ilk soruya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Siz bu kardeşinize yetkiyi verin” ile başlayan sözüne atıf yaptı ve ekledi: “Enflasyonumuz yüzde 15'ti, dolar 4,60, benzin 7 liranın altında, politika faizi 17,75, rezervimiz var, pozitif, CDS'imiz bugünkü seviyeye yakın, 1 trilyonun altında gelirimiz, harcamamız var -rakamlar daha mütevazı, kredi notumuz biraz daha makuldü, böyle bu şartlarda yetkiyi aldı.”

Usta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Faizi savunanlarla beraber olmam’ sözünü, Berat Albayrak’ın ‘Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak, ya çok beklersiniz, hele hele de seçimden sonra daha çok beklersiniz’ sözlerini de hatırlattı. Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin ‘Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır. Dolar düştükçe kıpır kıpır oldum’ sözlerine sonra da ‘Şimdi uyuyun, altı ay sonra uyanın, göreceksiniz çok farklı noktalara gideceğiz’ ifadelerine vurgu yaparken, “Millet uyudu, Haziran 2023'te bir uyandı ki; 15 olan enflasyon 48 olmuş, dolar 4,60'tan 20'ye çıkmış” yorumu yaptı. Şimşek’e atfen ‘efendim, bu siz gelmeden önceki durum” dedi.

KDV artışını IMF istemiş!

Deprem ile birlikte ‘Milli Dayanışma Paketi’ açıklandığını ve KDV’nin yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkarıldığını hatırlatan Erhan Usta, bunun IMF’nin uzun süredir bastırdığı bir konu olduğunu ama Türkiye’nin zor zamanlarında bile artırmadığını şimdi deprem bahanesiyle artırıldığını hatırlattı.

Ekonomideki bozulmanın sebebi deprem değil…!

Milletin büyük felaket nedeniyle sesinin çıkmadığını da vurgulayan Usta, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle alınan deprem vergileri ile yaraların sarılması planlanırken, bütçe hesaplamasına deprem gelirlerinin dahil edilmediğini söyledi. Usta bu durumla ilgili, “Bütçe hesaplanırken şimdi, depremin harcamasını dışarıya alıyorsunuz, fakat gelirini almıyorsunuz. Analiz yaparken o zaman ikisini de almak lazım; bu yanlış bir şey, böyle bir resmi sunmamak lazım” ifadeleri ile bütçedeki kalem oynatmalarının gözden kaçmadığını dile getirdi.

“Şimdi, gerçek resim ne?” sorusunu yönelten Usta, “2023’te depremin net etkisi harcama yönünde, 560 milyar lira. 2024’te 208 milyar lira düşüyor. 2025’ten sonra kâra geçiyoruz. Çünkü sizin de ifade ettiğiniz gibi, deprem nihayetinde kalıcı bir şey değil. Bir defalık veya birkaç yıl sürecek harcamalar ama depremi bahane ederek koyduğumuz vergilerin hepsi kalıcı. Şimdi millî gelirin yüzde 1'lerini bulacak seviyede bir fazlaya geçiyoruz deprem vergileri nedeniyle. Dolayısıyla deprem bir sebep değilmiş yani bu sıkıntıların nedeni deprem değil” tespitini yaptı.

EYT’de rakamlar şişiriliyor mu?

“EYT’liler günah keçisi yapılıyor” diyen Usta, bu konuda herkesin rakamının farklı olduğunu söyledi. “Siz ‘724’ milyar lira dediniz önce, sonra ‘752 milyar lira EYT’nin maliyeti, finansman giderleri de dahil’ dediniz, bu hesap nasıl yapıldı. Çalışma Bakanı Işıkhan ‘592-593 milyar lira EYT’nin maliyeti’ dedi. Ben de diyorum ki, EYT’nin 2024 yılı maliyeti yaklaşık 300 milyar lira. Yıllık program rakamları, sigorta aylık ödemeleri, hepsi belli. Buna rağmen nasıl böyle rakam çıkarıyorsunuz, ben bunu anlayabilmiş değilim” değerlendirmesi yaptı.

‘KÖİ’de cebimizden beş kuruş çıkmayacaktı’ denildiğini hatırlatan Erhan Usta, “Yanlış politikaların sonucu cebimizden çıkan paralar EYT’den miymiş, yoksa abuk sabuk politikalardan mıymış bunu anlamaya çalışıyoruz. Bu paralar bizim paralarımız değil mi? KÖİ için 200 milyar lira bu yılın bütçesinde konuldu, daha da aşacak. Yani normal harcamanın üzerine getirdiği maliyet 548 milyar lira bir yılda. EYT kaçtı? 300 milyar lira. Yani bir EYT zaten burada var. Yanlış politikalar. Kur korumalı mevduat, maliyetinin ne olduğunu da bilmiyoruz. 2023 biraz ortaya çıktı; hazineden ödenen var, Merkez Bankası’nın zararı var, yeniden değerleme hesabı var; (orası da realize olacak), oradan zaten çok büyük bir rakam gelme durumu var. Ama şu anda bile 894 milyarın millî gelire oranı yüzde 3,37. Yani depremin büyüğü burada! EYT’nin 3-5 katı burada; bunları görmek lazım” sözleri ile rakamları ortaya koydu.

Erdoğan’ın faiz ifadeleriyle yük 719 milyar lira

Yanlış politikaların maliyetinin faiz giderlerinde de görüleceğini anlatan Erhan Usta, “Faiz yükü gider olarak realize olacak olan 719 milyar lira” olduğunu dile getirdi. Usta, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faize ilişkin cümleleri olmasaydı, 1 milyar 950 milyon değil bu yıldaki bütçemize koyacağımız faiz ödeneği, 1 milyar 250 civarında olacaktı. Yani gelen parayı, yükü görüyor musunuz? 700 milyar lira bir yılda gelen yük. EYT neydi? Deprem ne? Kaç tane deprem, kaç tane EYT var burada? Şimdi, hele hele bu faizle buz dağının görünmeyen kısmı, önümüzde yani turpun büyüğü heybede” ifadelerini kullandı. Erhan Usta şöyle devam etti:

Ekim itibarıyla önümüzdeki dönemde ödeyeceğimiz iç borç faizi yüzde 13,2, millî gelire oranla 5,8 trilyon liraya çıkmış. Dört yıl önce bu 723 milyar liraydı, şu anda 5,8 trilyona çıkmış. Daha bunlar bütçeye yansımadı ama yansıyacak, bunu hepimiz ödeyeceğiz, fakirleşme şeklinde ödeyeceğiz. Bu da yanlış politikaların toplam maliyeti yani. İişte 2023'te millî gelirin 5,6'sı, KKM hariç, 2004'te 2,3'ü, 2025'te de 2,4'ü sadece burada saydığım 3-4 tane kalemin bu ekonomiye maliyeti.”

Ne dersiniz, Erhan Usta, ‘Balık hafızalarımızı güncellemedi mi?’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

cemilcahitsaracoglu.blogspot.com