2026-2028 dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri sürüyor. İçinde bulunduğumuz yıl içerisinde atılan adımlar nedeniyle bütçe görüşmeleri de bazı bakanlıklar düzeyinde hayli tartışmalı geçiyor.
Bütçenin önümüzdeki yıl ekonomiyi düze çıkaracak bir
yetkinlikte olup olmadığına bakıldığında; mesela Orta Vadeli Program’da (OVP) her
100 liralık verginin 2024’te 17 lirası, 2025’te 19 lirası faize giderken, 2026’da
yaklaşık 20 lirasının faize gidecek. Dolayısıyla toplanan paraların önemli bir
kısmının faize aktarılacak olması insanı düşündürüyor.
Dahası bir deprem riski altındaki Türkiye’deki binaların
yenilenmesi için başlatılan kentsel dönüşüm konusunda da atılan bir adımın
önümüzdeki yıllarda baş ağrısı yaratma ihtimali var. Çünkü Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na borçlanma
yetkisi getiriliyor.
Türkiye’de Hazine’nin dışında başka kurumlara verilecek
borçlanma yetkisinde işin dozu kaçarsa, önünü kimsenin alamayacağını düşünmek
gerekiyor. Kamudaki borçlanma disiplinini kontrol altına almanın nasıl bir
tahribata yol açacağını illaki görmek mi gerekiyor. Borç yönetimindeki
yanlışlıkların geçmişte yarattığı faturaları unutmadan aynı hataya düşmenin
önüne geçilmesi gerekiyor.
2018’den bu yana ekonominin içerisinde düşürüldüğü
türbülanstan bir türlü çıkamadığı ve enflasyonist sürecin kontrol altına alınamadığı
görülüyor. Geriye dönük 6 yılda 6 Merkez Bankası Başkanı, 4 Hazine ve Maliye
Bakanı değişimi yaşadığımız halde başarılı olunamadı. Gelenlerin hiçbiri
ekonominin ayarını bozan enflasyon konusunda ilerleme kaydedemedi.
Zimbabve ve Arjantin'den sonra dünyanın en yüksek enflasyona
sahip üçüncü ülke olduk. Hükümetin son iki yıldır uyguladığı enflasyonla
mücadele programına rağmen fiyat artışlarına engel olunamıyor.
16 ay aradan sonra ilk kez yükselişe geçen aylık enflasyon,
Eylül’de yüzde 3.23 ile beklentilerin çok üzerine çıktı. Eylül 2024'te yüzde 50
seviyesinde olan tüketici enflasyonu, Eylül 2025'te yüzde 33,2'ye gerilemiş
olsa da hâlâ Avrupa ülkeleri içerisinde açık ara en yüksek enflasyon olmaya
devam ediyor.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası son başkanı Fatih
Karahan yılsonu enflasyon tahminini yeniden yükseltti. 2025 yıl sonuna ilişkin
enflasyon tahminini yüzde 25-29 aralığından yüzde 31-33 aralığına yükseltti.
Yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 32 oldu. Önceki hesaplamalarda yüzde 27 idi.
Açıkçası bu enflasyon hesabı da tutmayacak. Çünkü bu açıklanan
hedeflerle ilgili veriler, hiç kimsenin inanmadığı TÜİK hesaplamaları dikkate
alınarak yapıldığı için tutmayacak.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com