Filistin ve İsrail petrol üreticisi olmasa da Orta Doğu Bölgesi’nin, küresel petrol arzının yaklaşık 3’te1’ini karşılıyor olması nedeniyle, İsrail ve Filistin savaşının yarattığı risk algısı petrol fiyatlarının artışını tetikliyor.
Savaşın etkisinin enerji fiyatlarında sert şekilde yansıyacağından endişe edilirken, artan petrol fiyatlarının küresel bazda enflasyonu tetikleyebileceği belirtiliyor. Nitekim savaşın petrol fiyatları üzerindeki baskının ilk etkisi yurt içi akaryakıt fiyatlarda kendisini hemen göstermeye başladı. Türkiye’de de motorin fiyatına 16 Ekim 2023 Pazartesi gece yarısı 2.22 lira zam geleceği hesaplanıyor. Benzin fiyatlarında da çarşamba günü zam beklentisi bulunuyor.
Uluslararası piyasalarda akaryakıt ürün fiyatlarındaki sert yükselişler, Brent petrolün varil fiyatını hafta başına göre yüzde 4 civarında artarak 88 dolara yükseldi.
Önümüzdeki süreçte İran’ın tutumunun belirleyici olacağına dikkat çekiliyor. Özellikle İran'ın İsrail'e saldırıda Hamas'a destek verdiği yönündeki iddiaların gerçek olup olmadığına göre, Batılı ülkelerin İran'a karşı atacakları adımlar çerçevesinde, petrol fiyatlarının yönünün belirleneceğini söyleyebiliriz.
15 Ekim 2023 Pazar günü Brent petrolünün varil fiyatı 90 dolara kadar, Batı Teksas petrolünün varil fiyatının ise yüzde 3,76 artışla 85,90 dolar seviyesinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Nitekim yılın üçüncü çeyreğinde yaklaşık yüzde 30 oranında artan petrol fiyatları, bir hafta önce son bir yılın en yüksek seviyelerine tırmanırken 100 dolar sınırına ulaşması an meselesi gibi görünüyor.
Ancak petrol fiyatlarının yükselişinin Rusya ekonomisine olumlu yansıdığı da biliniyor. Ukrayna ile savaşında Rusya’nın ekonomisini çökertmek isteyen ABD’nin petrol fiyatlarındaki yükselişi önlemek dolayısıyla da Rusya bütçesine katkısını azaltmak isteyeceği bekleniyor.
Bu kapsamda da OPEC+ ülkelerine petrol üretimi artırmaları yönünde talepte bulunacağı dile getiriliyor. Ancak, İsrail’in Filistinliler üzerindeki yıkıcı operasyonunun OPEC+ ülkelerinin başında gelen Suudi Arabistan’da ciddi rahatsızlık yarattığı biliniyor.
Hatta yaşanan savaşın Suudi Arabistan’ın, Washington ile Riyad arasında bir savunma anlaşması karşılığında Suudi Krallığının İsrail’le ilişkileri normalleştireceği yakınlaşmaya ABD’nin aracılık etme çabalarını da rayından çıkarabileceğine dikkat çekiliyor.
Çünkü Suudi yetkililerin geçtiğimiz hafta Cuma günü Beyaz Saray’a, önerilen İsrail anlaşması kapsamında 2024 yılında petrol üretimini artırmaya istekli olduklarını söyledikleri medyaya sızmıştı. Hatta Suudi-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi Hamas saldırılarını destekleyen Suudi Arabistan ile İran arasındaki yumuşayan ilişkileri de dondurması fırsatı yaratmıştı.
ABD’nin Suudi petrol üretimini artırmasıyla fiyatları gerileyen petrolün Rusya ekonomisine katkısının az olması projesi de hayata geçecekti. Ancak yaşanan İsrail-Filistin savaşı bu fırsatı şimdilik kaldırmış görünüyor.
Öte yandan uluslararası analistler, İran’ın çatışmaya sürüklenmesi halinde petrol kaynaklarının tükeneceğinden endişe ediyor. Çatışmanın İran’a yayılması halinde küresel petrol arzının yüzde 3’ünün risk altına gireceğine işaret ediliyor. Dahası, Hürmüz Boğazı’ndaki geçişi etkileyecek daha geniş bir çatışmanın ortaya çıkması halinde küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 20’sinin kilitlenebileceğine dikkat çekiliyor.
Uluslararası piyasalarda akaryakıt ürün fiyatlarındaki sert yükselişler, Brent petrolün varil fiyatını hafta başına göre yüzde 4 civarında artarak 88 dolara yükseldi.
Önümüzdeki süreçte İran’ın tutumunun belirleyici olacağına dikkat çekiliyor. Özellikle İran'ın İsrail'e saldırıda Hamas'a destek verdiği yönündeki iddiaların gerçek olup olmadığına göre, Batılı ülkelerin İran'a karşı atacakları adımlar çerçevesinde, petrol fiyatlarının yönünün belirleneceğini söyleyebiliriz.
15 Ekim 2023 Pazar günü Brent petrolünün varil fiyatı 90 dolara kadar, Batı Teksas petrolünün varil fiyatının ise yüzde 3,76 artışla 85,90 dolar seviyesinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Nitekim yılın üçüncü çeyreğinde yaklaşık yüzde 30 oranında artan petrol fiyatları, bir hafta önce son bir yılın en yüksek seviyelerine tırmanırken 100 dolar sınırına ulaşması an meselesi gibi görünüyor.
Ancak petrol fiyatlarının yükselişinin Rusya ekonomisine olumlu yansıdığı da biliniyor. Ukrayna ile savaşında Rusya’nın ekonomisini çökertmek isteyen ABD’nin petrol fiyatlarındaki yükselişi önlemek dolayısıyla da Rusya bütçesine katkısını azaltmak isteyeceği bekleniyor.
Bu kapsamda da OPEC+ ülkelerine petrol üretimi artırmaları yönünde talepte bulunacağı dile getiriliyor. Ancak, İsrail’in Filistinliler üzerindeki yıkıcı operasyonunun OPEC+ ülkelerinin başında gelen Suudi Arabistan’da ciddi rahatsızlık yarattığı biliniyor.
Hatta yaşanan savaşın Suudi Arabistan’ın, Washington ile Riyad arasında bir savunma anlaşması karşılığında Suudi Krallığının İsrail’le ilişkileri normalleştireceği yakınlaşmaya ABD’nin aracılık etme çabalarını da rayından çıkarabileceğine dikkat çekiliyor.
Çünkü Suudi yetkililerin geçtiğimiz hafta Cuma günü Beyaz Saray’a, önerilen İsrail anlaşması kapsamında 2024 yılında petrol üretimini artırmaya istekli olduklarını söyledikleri medyaya sızmıştı. Hatta Suudi-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi Hamas saldırılarını destekleyen Suudi Arabistan ile İran arasındaki yumuşayan ilişkileri de dondurması fırsatı yaratmıştı.
ABD’nin Suudi petrol üretimini artırmasıyla fiyatları gerileyen petrolün Rusya ekonomisine katkısının az olması projesi de hayata geçecekti. Ancak yaşanan İsrail-Filistin savaşı bu fırsatı şimdilik kaldırmış görünüyor.
Öte yandan uluslararası analistler, İran’ın çatışmaya sürüklenmesi halinde petrol kaynaklarının tükeneceğinden endişe ediyor. Çatışmanın İran’a yayılması halinde küresel petrol arzının yüzde 3’ünün risk altına gireceğine işaret ediliyor. Dahası, Hürmüz Boğazı’ndaki geçişi etkileyecek daha geniş bir çatışmanın ortaya çıkması halinde küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 20’sinin kilitlenebileceğine dikkat çekiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com