Ankara’da 200 gramlık 150 kuruş ekmeğe %16,7 oranında bir zam yapılarak 175 kuruşa çıkarılmak isteniyor.
Sofralarımızın baş tacı ekmek, basit üretim teknolojisi, diğer gıda maddelerine göre daha ucuz ve kolay sağlanabilir olması, ayrıca besleyici ve doyurucu özelliğinin yüksek olması nedeniyle Türk halkının temel besin kaynağını oluşturuyor. İnsanımız da ağırlıklı olarak ekmek ve tahıl ürünleri ile besleniyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye insanı günlük enerjisinin yüzde 44’ünü sadece ekmekten, yüzde 58’ini ise ekmek ve diğer tahıl ürünlerinden sağlıyor. Türkiye'de değişik yöre ve gruplara göre birey başına günlük ekmek tüketimi, 100 gr ile 800 gr arasında değişmekle birlikte, ortalama 400 gr düzeyinde bulunuyor.
Öte yandan kepek, çavdar, tam buğday, beyaz, zeytinli, mayasız, mısır, odun, pide gibi birçok çeşidi olan ekmek, sofralarımızda her zaman yer alan bir besin türünü oluşturuyor. Yapılan araştırmalarda Türkiye de kişi başına tüketilen ekmek miktarı ortalama 350 gramı buluyor.
Ayrıca karın tokluğunu daha ekonomik bir şekilde sağladığı için sosyo-ekonomik seviyesi düşük ailelerde ekmek tüketiminin de daha fazla olduğu da biliniyor.
Ekmeğe yapılacak zamda genellikle de girdi maliyetlerinin arttığı sebep gösterilir. Bu da doğru bir sebeptir. Ekmek üreten işletmeler, çıktı ve girdileri fazla olan işletmelerdir. Bazı fırınlarda, ekmek çeşitleri yanında pasta, tatlı ve diğer unlu mamullerde üretilmektedir.
Nitekim Ankara Fırıncılar Odası Başkanı Gürsel Alnıaçık, yüzde 30 zam talep ettiklerini belirtti. Gerekçesini de sıralarken, "Son 3 ay içinde yüzde 45 civarında una, yüzde 90 civarında da mayaya zam geldi. İşçiliğe de yaklaşık yüzde 20 zam oldu. Bu şartlar altında fırıncılarımız para kazanmayı bırakın, zarar ediyordu. Fırıncılarımızın daha fazla zarar etmemesi için ekmek fiyatlarına yaklaşık yüzde 16 zam yapıldı. Bu zamla bile fırıncılarımız kar edecek seviyede değil ancak bir nefes alabilecekler. Yapılan zamla Ankara'da 150 kuruş olan 200 gram ekmek satış fiyatı bugün itibarıyla 175 kuruşa yükseldi. Diğer bütün ekmek çeşitlerine de aynı oranda zam geldi" sözleriyle savundu.
Uncu, zahireci ve TMO’nun tavrı belirleyici
Türkiye’de ekmeğin fiyatı fırıncılar, uncular, buğday ticareti yapan zahireciler ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) tavrı belirliyor. Ekmeğe yapılacak zammı en çok fırıncılar istiyor. Çünkü bu kesim unu aldıktan sonra ekmeğe işçilik, su, maya, pişirme gibi maliyetleri ekleyerek satış aşamasına getiriyor.
Zam talebi ile birlikte TMO’nun internet sitesine bakıldığında 50 kg bir çuval ekmeklik buğday un fiyatının 130 liradan satıldığını görüyoruz. Yani bir kilo ekmeklik unun fiyatı 260 kuruş oluyor.
Fırıncılar 200 gram ekmeği 150 kuruştan 175 kuruşa çıkarırken, bir kilo undan 5 adet ekmek çıkarıyorlar. Yani 5 ekmeğin fiyatı 175 kuruştan 875 kuruş yapıyor.
Erzurum örneği önemli bir çalışma
Elimde coğrafi şartlar nedeniyle buğday üretim rekoltesi oldukça düşük olan, ayrıca nakliye gibi çok büyük bir kalemin maliyetlerine de katlamak zorunda olan Erzurum ilinde zam talep edilen ekmekle ilgili bir çalışmayı paylaşayım istedim. Çalışmada maliyetlere ilişkin yüzdesel dağılımının bugün de aynen devam ettiğini belirtmek istiyorum.
2014 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünde A. Semih Uzundumlu’ya yaptırılan “Ekmek Maliyetini Belirleme Üzerine Bir Çalışma: Erzurum Örneği” konulu çalışmada o günün koşullarındaki maliyet oranlarının bugün de aynen olduğunu belirtmek gerekiyor.
Kısaca; 2014 yılında Erzurum’da hammadde ve malzeme maliyetinin yanı sıra, ortalama 10 kişinin çalışmasından dolayı %37,8 oranındaki iş gücü masraf kalemlerinin bugünkü ekmek fiyatlarındaki maliyet oranlarını güncellendiği gerçeği ile aynen koruduğunu belirtmek gerekiyor. İşgücü maliyetlerinin hesaplanmasında elbise, terlik, havlu ve sabun gibi sosyal hakların yanı sıra, daimi işçi ücretleri; işçilerin maaş, sigortası, hafta sonu mesaisi, bayram ikramiyesi, kıdem tazminatı, ücretli izin ve işçilere yapılan ayni ödemelerin de katıldığını belirtelim.
Buna göre, bugün yüzde 16,6 oranında zam yapılan 200 gr ekmeğin fırıncılara olan maliyetini hesapladığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor.
130 lira olan 50 kg (bir çuval) unun kilosu 260 kuruştur. Bir çuval ekmekten 245-250 adet ekmek üretilmektedir
Nakliye gibi bir maliyetin olduğu Erzurum ilinde günlük 20 çuval üretim üzerinden 3 ilçedeki 20 çuval fırın üzerinden yapılan çalışmada, 52 kuruş olan ekmeğin %53,95’ini hammadde ve malzeme masrafları oluşturuyor. Yani 28 kuruş un, su, maya, pişirme için yakıt gibi maliyetleri içeriyor. Ayrıca, %37,8 oranında da işgücü masraflarının da 19,6 kuruş olduğu ortaya çıkıyor. Böylece hammadde ve malzemeler ile işgücü masraflarının ekmek üretimi içerisindeki toplam oranı yüzde 91,75 oluyor. Yani 52 kuruşluk ekmeğin 47,7 kuruşu bu maliyetlere gidiyor.
2014 yılında bir ekmeğin satışından artan 4,3 kuruştan ekmekleri satan bakkal komisyonu, bazı fırınların kira bedeli ve fırıncıya kalan kâr kalıyor.
Şimdi Ankara’da 150 kuruşluk ekmeğin %16,7 artışla 175 kuruşa çıkarılması halinde ekmeğin maliyetlerini hesaplayalım.
Yüzde 91,75 oranında hammadde (un) ve pişirme, su maya gibi malzeme masraflarının ile işgücüne ilişkin maaş ve SSK prim ödemeleri masrafı tutarı 160 kuruş.
Böylece toplam 175 kuruşluk bir ekmekten geriye 15 kuruş kalıyor. Bu tutarın içerisinde bakkallara ekmek başına verilen %25-30 oranında değişen komisyonu düştüğümüzde, bu da ekmek başına yaklaşık 3,75-4,5 kuruş yapıyor.
Böylece ekmek başına fırıncı esnafına 11,25 ila 10,5 kuruş kalıyor. Zaten fırıncı esnafı da değişik dönemlerde ekmek başına 10 kuruş kaldığını dile getiriyor.
Buna göre günlük 2 bin adet ekmek üreten bir fırına günlük 210-225 lira kalıyor. Erzurum’daki günlük 20 çuval üretim ile karşılaştırdığımızda, o zaman 1 ton un (50 kg*20 çuval) ile 200 gramlık 5 bin adet ekmek üretilmesi demektir. O zaman fırıncı esnafına kalan tutar günlük 520-562 lira olmaktadır. Bunun aylık karşılığı da 15 bin 600 ila 16 bin 860 lira arasında değişmektedir.
Şimdi ekmekte zamma ihtiyaç var mı yok mu konusunu okuyucularımıza bırakıyoruz.
Ancak ekmekte girdi maliyetleri arttı diyenlerin bu hesabı bizim de yaptığımızı bilmelerini istiyorum.
Zaten Ankara Valiliği de Ankara Ticaret Odası (ATO) gönderdiği tarifeyi iptal etmiş, ardından Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği tarafından belirlenen ekmek fiyat tarifesi de komisyonda oy çokluğu ile kabul edildiği için Valilik yetkisini kullanarak dava açmış.
Ekmeğe yapılacak zamda genellikle de girdi maliyetlerinin arttığı sebep gösterilir. Bu da doğru bir sebeptir. Ekmek üreten işletmeler, çıktı ve girdileri fazla olan işletmelerdir. Bazı fırınlarda, ekmek çeşitleri yanında pasta, tatlı ve diğer unlu mamullerde üretilmektedir.
Nitekim Ankara Fırıncılar Odası Başkanı Gürsel Alnıaçık, yüzde 30 zam talep ettiklerini belirtti. Gerekçesini de sıralarken, "Son 3 ay içinde yüzde 45 civarında una, yüzde 90 civarında da mayaya zam geldi. İşçiliğe de yaklaşık yüzde 20 zam oldu. Bu şartlar altında fırıncılarımız para kazanmayı bırakın, zarar ediyordu. Fırıncılarımızın daha fazla zarar etmemesi için ekmek fiyatlarına yaklaşık yüzde 16 zam yapıldı. Bu zamla bile fırıncılarımız kar edecek seviyede değil ancak bir nefes alabilecekler. Yapılan zamla Ankara'da 150 kuruş olan 200 gram ekmek satış fiyatı bugün itibarıyla 175 kuruşa yükseldi. Diğer bütün ekmek çeşitlerine de aynı oranda zam geldi" sözleriyle savundu.
Uncu, zahireci ve TMO’nun tavrı belirleyici
Türkiye’de ekmeğin fiyatı fırıncılar, uncular, buğday ticareti yapan zahireciler ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) tavrı belirliyor. Ekmeğe yapılacak zammı en çok fırıncılar istiyor. Çünkü bu kesim unu aldıktan sonra ekmeğe işçilik, su, maya, pişirme gibi maliyetleri ekleyerek satış aşamasına getiriyor.
Zam talebi ile birlikte TMO’nun internet sitesine bakıldığında 50 kg bir çuval ekmeklik buğday un fiyatının 130 liradan satıldığını görüyoruz. Yani bir kilo ekmeklik unun fiyatı 260 kuruş oluyor.
Fırıncılar 200 gram ekmeği 150 kuruştan 175 kuruşa çıkarırken, bir kilo undan 5 adet ekmek çıkarıyorlar. Yani 5 ekmeğin fiyatı 175 kuruştan 875 kuruş yapıyor.
Erzurum örneği önemli bir çalışma
Elimde coğrafi şartlar nedeniyle buğday üretim rekoltesi oldukça düşük olan, ayrıca nakliye gibi çok büyük bir kalemin maliyetlerine de katlamak zorunda olan Erzurum ilinde zam talep edilen ekmekle ilgili bir çalışmayı paylaşayım istedim. Çalışmada maliyetlere ilişkin yüzdesel dağılımının bugün de aynen devam ettiğini belirtmek istiyorum.
2014 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünde A. Semih Uzundumlu’ya yaptırılan “Ekmek Maliyetini Belirleme Üzerine Bir Çalışma: Erzurum Örneği” konulu çalışmada o günün koşullarındaki maliyet oranlarının bugün de aynen olduğunu belirtmek gerekiyor.
Kısaca; 2014 yılında Erzurum’da hammadde ve malzeme maliyetinin yanı sıra, ortalama 10 kişinin çalışmasından dolayı %37,8 oranındaki iş gücü masraf kalemlerinin bugünkü ekmek fiyatlarındaki maliyet oranlarını güncellendiği gerçeği ile aynen koruduğunu belirtmek gerekiyor. İşgücü maliyetlerinin hesaplanmasında elbise, terlik, havlu ve sabun gibi sosyal hakların yanı sıra, daimi işçi ücretleri; işçilerin maaş, sigortası, hafta sonu mesaisi, bayram ikramiyesi, kıdem tazminatı, ücretli izin ve işçilere yapılan ayni ödemelerin de katıldığını belirtelim.
Buna göre, bugün yüzde 16,6 oranında zam yapılan 200 gr ekmeğin fırıncılara olan maliyetini hesapladığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor.
130 lira olan 50 kg (bir çuval) unun kilosu 260 kuruştur. Bir çuval ekmekten 245-250 adet ekmek üretilmektedir
Nakliye gibi bir maliyetin olduğu Erzurum ilinde günlük 20 çuval üretim üzerinden 3 ilçedeki 20 çuval fırın üzerinden yapılan çalışmada, 52 kuruş olan ekmeğin %53,95’ini hammadde ve malzeme masrafları oluşturuyor. Yani 28 kuruş un, su, maya, pişirme için yakıt gibi maliyetleri içeriyor. Ayrıca, %37,8 oranında da işgücü masraflarının da 19,6 kuruş olduğu ortaya çıkıyor. Böylece hammadde ve malzemeler ile işgücü masraflarının ekmek üretimi içerisindeki toplam oranı yüzde 91,75 oluyor. Yani 52 kuruşluk ekmeğin 47,7 kuruşu bu maliyetlere gidiyor.
2014 yılında bir ekmeğin satışından artan 4,3 kuruştan ekmekleri satan bakkal komisyonu, bazı fırınların kira bedeli ve fırıncıya kalan kâr kalıyor.
Şimdi Ankara’da 150 kuruşluk ekmeğin %16,7 artışla 175 kuruşa çıkarılması halinde ekmeğin maliyetlerini hesaplayalım.
Yüzde 91,75 oranında hammadde (un) ve pişirme, su maya gibi malzeme masraflarının ile işgücüne ilişkin maaş ve SSK prim ödemeleri masrafı tutarı 160 kuruş.
Böylece toplam 175 kuruşluk bir ekmekten geriye 15 kuruş kalıyor. Bu tutarın içerisinde bakkallara ekmek başına verilen %25-30 oranında değişen komisyonu düştüğümüzde, bu da ekmek başına yaklaşık 3,75-4,5 kuruş yapıyor.
Böylece ekmek başına fırıncı esnafına 11,25 ila 10,5 kuruş kalıyor. Zaten fırıncı esnafı da değişik dönemlerde ekmek başına 10 kuruş kaldığını dile getiriyor.
Buna göre günlük 2 bin adet ekmek üreten bir fırına günlük 210-225 lira kalıyor. Erzurum’daki günlük 20 çuval üretim ile karşılaştırdığımızda, o zaman 1 ton un (50 kg*20 çuval) ile 200 gramlık 5 bin adet ekmek üretilmesi demektir. O zaman fırıncı esnafına kalan tutar günlük 520-562 lira olmaktadır. Bunun aylık karşılığı da 15 bin 600 ila 16 bin 860 lira arasında değişmektedir.
Şimdi ekmekte zamma ihtiyaç var mı yok mu konusunu okuyucularımıza bırakıyoruz.
Ancak ekmekte girdi maliyetleri arttı diyenlerin bu hesabı bizim de yaptığımızı bilmelerini istiyorum.
Zaten Ankara Valiliği de Ankara Ticaret Odası (ATO) gönderdiği tarifeyi iptal etmiş, ardından Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği tarafından belirlenen ekmek fiyat tarifesi de komisyonda oy çokluğu ile kabul edildiği için Valilik yetkisini kullanarak dava açmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com