Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) ne getirip götüreceğine
ilişkin yazımızın ikinci bölümüne geçmeden önceki yazımızda TES ile ilgili üç
farklı model üzerinde durulduğuna dikkat çekmiştik. Yazımızın bu ikinci bölümünde
modelleme düzenlemelerinin risklerini ve hangi ülkelerde hangi modelin
uygulandığını anlatalım.
Çalışana ve kredi
kartı borçlusuna tuzak…
Üç modelde de ısrar edilmesinin iki temel nedeni var. Birincisi
finans piyasalarının sıcak paraya ihtiyaç duyması ve alacaklarını garanti
altına almak istemesi. BES, TES ve kıdem tazminatı fonu ile bu nüfustan kesinti
yapılarak, bankalara ve bireysel emeklilik şirketlerine düzenli kaynak (sıcak
para) temin edilmesi amaçlanıyor.
İkinci neden ise önce 1999 ardından 2008 yılında yapılan yasa
değişiklikleri ile hem emekli olma koşullarının ağırlaştırılmış hem de emekli
aylıklarının düşürülmüş olması. Emekli olma yaşı kademeli olarak 65’e çıkarken,
alınabilecek emekli aylığı tutarı sürekli olarak düşüyor. Daha geç yaşta daha
düşük aylıkla emeklilik halihazırda ciddi tepki topluyor. Dolayısıyla TES’e
geçilmesinin ardından emekli aylıklarının daha da düşürülmesi şaşırtıcı olmaz.
Kıdem tazminatının
güvencesi kalkabilir
BES, TES, Kıdem Tazminatı Fonu’nun da ortak noktası riske
dayanıyor olması. Yani fonlarda biriken tutarların piyasa koşullarında
nemalandırılması, reel getiri güvencesi olmadığı gibi ana paranın da enflasyon
karşısında korunması garantisinin olmaması. Hangi model benimsenirse
benimsensin; işçinin, kamu emekçisinin birikimi hep risk altında olacak.
Kıdem tazminatı fonunda işçilerin maddi kayıpları olacağı
açık. Ancak bundan daha da önemli olanı fon sistemine geçildiği takdirde, kıdem
tazminatının iş güvencesi boyutunu ortadan kaldıracak olması. Türkiye’de
işçilerin yüzde 60’ı yasal iş güvencesi sisteminin dışında. İşverenler, bir
gerekçe göstermeden işten çıkarabiliyor ve işçilerin açtığı işe iade davaları
yıllarca sürüyor bir karara bağlanmıyor. Dolayısıyla işten atılan işçilerin en
büyük güvencesi kıdem tazminatı.
Kıdem tazminatı, işverenleri işten çıkarma kararı almadan
önce bir kez daha düşünmeye zorluyor. Ancak fon sisteminde kıdem tazminatı
artık iş güvencesi işlevi görmeyecek. İşten çıkarmalar kolaylaşacak. Yani kıdem
tazminatı ‘kara gün dostu’ olmaktan çıkacak. Çünkü fon sisteminde işten atılan
işçi ya fondaki parasına hiç dokunamayacak ya da bunun ancak bir miktarını
alabilecek.
Hangi ülkelerde
uygulanıyor?
Gelelim TES, BES tipi emeklilik sisteminin dünyada hangi
ülkelerde uygulandığı konusuna…Bundan sonraki bilgiler sigortacılık kesiminin
yakından takip ettiği ‘Sigorta Gazetesi’nden alınmıştır.
Bireysel emeklilik sistemi sigortacı kesiminin de yakından
bildiği gibi, dünyada üç basamaklı emeklilik sistemleri uygulanıyor. Birinci
basamak çalışanların Sosyal Güvenlik Sistemi’nden emekli oldukları devletin
sunduğu emeklilik sistemi. İkinci basamak çalışanların her ay maaşlarından
kesilen, işverenlerin de belirli oranda katkı yaptığı, çalışan hesabında oluşan
birikimlerin fonlarda değerlendirildiği özel emeklilik sistemi. Üçüncü basamak
ise kişilerin kendi istekleri doğrultusunda birikim yapıp, gelecek için
tasarruf ettiği sistem. Türkiye’de birinci basamak emeklilik sistemi ve üçüncü
basamak emeklilik sistemi uygulanıyor.
Üçüncü basamak emeklilik sistemi olarak uygulanan Bireysel
Emeklilik Sistemi (BES) ile bireyler, gönüllü olarak emeklilik birikimlerini
oluşturuyorlar. Otomatik Katılım Sistemi’nin işverenlerin de katkısı ile ikinci
basamak emeklilik sistemine dönüşeceği TES ile Türkiye’de üç basamak da
uygulanmış olacak.
Dünya genelinde bazı ülkelerde uygulanan TES,
uygulamalara göre farklılık gösteriyor. TES’in uygulandığı bazı ülke örnekleri
şöyle:
Avustralya: Avustralya’nın
TES, “Superannuation” olarak adlandırılan zorunlu bireysel emeklilik
hesaplarına dayanıyor. Çalışanların maaşlarından belirli bir oranda kesinti
yapılır ve bu fonlar emeklilik döneminde kullanılmak üzere özel emeklilik
fonlarına yönlendirilir. Bu fonlar genellikle hisse senetleri, tahviller ve
diğer yatırım araçlarına yatırım yaparak katılımcıların birikimlerini
değerlendirir.
Amerika Birleşik
Devletleri: ABD’de TES, 401(k) planları gibi iş yeri emeklilik
planları ve bireysel emeklilik hesapları (IRA) gibi özel emeklilik planlarından
oluşuyor. Bu planlarda, çalışanlar ve bireyler belirli bir miktar para
biriktirir ve genellikle işverenler de bu birikime katkıda bulunurlar.
İngiltere: İngiltere’de
çalışanlar, “Auto-Enrolment” adı verilen bir sistem aracılığıyla otomatik
olarak iş yeri emeklilik planlarına kaydedilirler. İşveren ve çalışan,
emeklilik fonlarına düzenli olarak katkıda bulunur.
Kanada: Kanada’da
“Registered Retirement Savings Plan” (RRSP) ve “Pooled Registered Pension Plan”
(PRPP) gibi bireysel ve iş yeri emeklilik planlarına dayalı Tamamlayıcı
Emeklilik Sistemleri bulunuyor. Bireysel emeklilik tasarrufu için kullanılan
bir sistem olan RRSP, bireylerin vergi avantajlarından yararlanarak emeklilik
birikimleri oluşturmalarını sağlar. Bireyler, gelirlerinden belirli bir miktarı
RRSP’lerine yatırabilir ve bu yatırımlar vergiden düşülebilir.
Singapur: Singapur’da,
Central Provident Fund (CPF) adı verilen bir merkezi emeklilik fonu bulunuyor.
Bu sistem, işçilerin maaşlarından belirli bir oranda kesinti yaparak emeklilik
birikimleri oluşturmalarına ve konut edinmelerine olanak tanıyor.
Şili: Şili’de, bireylerin emeklilik birikimlerini oluşturmak için kullanılan sistem Administradoras de Fondos de Pensiones (AFP) olarak adlandırılıyor. Bu özel emeklilik fonu, bireylerin emeklilik birikimlerini çeşitli yatırım araçlarına yönlendiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com