28 Şubat 2024

Türkiye'de 10 milyon kişi, 5 milyar dolarlık kripto para tutuyor

İşte kripto varlıklara ilişkin düzenleme taslağı…


OECD Mali Eylem Gücü’nün (FATF) kara paranın aklanmasının önlenmesinde Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) gri listeden çıkarmasına karşın, Türkiye’nin düzenlemesini hayata geçiremediği için ‘gri listede’ bırakılmasına neden olan kripto paralara ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı düzenleme taslağını açıklıyoruz.

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağında, dünya üzerinde kripto varlıkların toplam büyüklüğü 1.5-2.5 trilyon ABD doları arasında bulunduğu tespiti yapılıyor. Türkiye’deki alım satım platformları nezdindeki saklama bakiyelerinin toplamı ise 5 milyar doların altında kaldığına dikkat çekiliyor. Taslağa göre, ülkemizde kripto varlıklara aktarılmış parasal büyüklüğün miktarı, dünya toplamı içerisinde binde 2’ler düzeyindeymiş…

Kanun Taslağı ile kripto varlık hizmet sağlayıcılar, platformların faaliyetleri, varlıkların saklanması, Türkiye’de yerleşik kişilerin kripto varlık platformları nezdinde yapacağı kripto varlık alım satım ve transfer işlemleri düzenleniyor. Kripto varlıkların ihracına ilişkin esasları Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) belirleyecek. Çıkarılabilecek farklı kripto varlık türleri bakımından da SPK dışındaki kurum ve kuruluşların görev almalarına olanak getirilecek. Kripto varlık hizmet sağlayıcıların kurulumu ve faaliyetleri için SPK’dan izin alınacak. Faaliyetleri sırasında uymaları gereken ilke ve esaslar 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenecek 35/B maddesine dayanılarak çıkarılacak ikincil düzenlemelerle belirlenecek.

Kanun Taslağı ile öncelikle blokzinciri teknolojisi yerine, bu teknolojiye dayanan kripto varlıkların platformlar nezdindeki alım satım faaliyetleri düzenleniyor. Sermaye piyasası mevzuatı dışında ilk satışı gerçekleştirilen kripto varlıkların alım satım platformlarında işlem gördüğü durumlar da, kripto varlıkların türünden bağımsız olarak SPK yetkisinde olacak.

‘Türkiye’de kullanan çok’ haberleri yanıltıcı…

Kripto varlıkların fiyat hareketlerinin yüksek volatilitesinin bu ürün kümesinin riskli olduğunu ortaya koyduğuna işaret edildiği taslakta, Türkiye’de bu varlıklara hane halkında artan bir ilginin olduğuna dikkat çekildi. Öte yandan kripto para alım satım platformlarında hesap açmış kişi sayılarının ve kripto varlık kullanımı bakımından Türkiye’nin dünyanın en ön sıralarında olduğuna ilişkin haberlerin de yanıltıcı olduğu ifade edildi. ile ilgili bir yanıltıcı bilgiye de işaret edildi. Taslakta şu tespitlere yer verildi: “Parasal büyüklük olarak düşük olsa bile kripto varlık platformlarında hesap açıp alım satım işlemlerini deneyimleyen kişi sayısının 10 milyon civarında olduğu bir gerçektir. Dolayısıyla uluslararası örneklerde olduğu gibi ülkemizde de platformların düzenleme altına alınması gereği kabul görmüştür.”

‘Kripto varlık’ ifadesinin genel bir kavram olarak kullanıldığının, esasen çok geniş bir ürün kümesini kapsadığına işaret edilen taslakta, kripto varlıkların değerinin arkasında somut bir varlığın bulunup bulunmadığına göre istikrarlı (stable) ve istikrarsız (unstable) olmak üzere sınıflandırıldığı belirtildi. Bu kapsamda da taslakta kripto sınıflandırmaları şu başlıklar halinde sıralandı:

Menkul Kıymet Kripto Varlık: Menkul kıymetlere özgü hakları içeriyor.

Elektronik para kripto varlıkları: Elektronik ödeme amaçlı olarak tasarlanan.

Fayda kripto varlıklar: Bir hizmet ya da ürüne erişim hakkı ve fotoğraf, video, ses, sanat eseri ve benzeri diğer öğelere ilişkin telif hakkına benzer bir sahiplik kanıtı oluşturan kripto varlıklar.

Dağıtık defter teknolojisi: Gerçekleştirilen işlemlerin kayıtlarının merkezi değil, dağıtık olarak tüm taraflarca tutulduğu; bir mutabakat mekanizması kullanılarak ağ düğümleri arasında paylaşılan ve bunlar arasında senkronize edilen bilgi deposu niteliğindeki dağıtılmış defterlerin işletilmesi ve kullanılmasının sağlandığı teknoloji.

TÜBİTAK yazılım desteği verecek

Taslakta kripto varlık ekosisteminin liderliğinin yapılabilmesinin, özgün blokzinciri oluşturulması konusundaki yazılım mimarisinin ve ilgili teknolojik araçların geliştirilmesine bağlı olduğuna da vurgu yapıldı. Taslakta, “Bu konunun önemi gözetilerek bu nitelikteki projeler dayalı kripto varlıklarla sınırlı olmak üzere kitle fonlaması yönteminin kullanılmasına yönelik düzenleme yapılması da imkan dahiline alınmış, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun bu sürece teknik destek vermesi öngörülmüştür” denildi.

Ne vaat ediyor’a bakılmalı!

Taslakta kripto varlığın söz konusu olduğu durumlarda; varlığın satıldığı kişilere ‘ne vaat ettiği’nin dikkate alınması gerektiğine işaret edildi. Bu kapsamda alıcısına tanınan haklara/imkanlara göre kripto varlığın niteliği ve mevzuattaki yerinin belirlenmesinin ‘araçtan bağımsızlık ilkesi’ olarak adlandırıldığı kaydedildi ve şöyle bir örnekleme yapıldı:

“Herhangi bir şekilde bir şirkette ortaklık hakkı tanımak vaadiyle halktan para toplanması halinde (karşılığında resmi senet verilerek, adi kağıt parçası üzerine yazılarak, sözlü beyan verilerek vs) yapılan faaliyet izinsiz halka arz tanımına girmekte ve Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine tabi olmaktadır. Dolayısıyla bir şirkete ortaklık vaadiyle para toplanması halinde, bunu temsilen halka kripto varlık verilmesi işin özünü değiştirmemektedir.”

Öte yandan 7 Aralık tarihinde bu konuyu daha detaylı işlemiştik. Meraklısı buradan okuyabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

cemilcahitsaracoglu.blogspot.com