Çift haneli enflasyon, vatandaşı zorlarken, 1 Ocak 2024’ten itibaren işletmelerin bilançolarında “enflasyon düzeltmesi” uygulanacak. Maliye Bakanlığı, bankacılık ve finans sektörünü enflasyon düzeltmesi kapsamı dışında bırakmayı planlanıyor
Cemı̇l Cahı̇t Saraçoğlu
Uzun bir aradan sonra çift haneli rakamlara çıkan enflasyon vatandaşı zorlamaya devam ediyor. Enflasyonun bir de şirketler ayağı var. Son olarak 2004 yılında uygulanan enflasyon muhasebesi tartışmalarıyla bir kez daha gündemde. 1 Ocak 2024 başından itibaren işletmelerin bilançolarındaki parasal olan ve parasal olmayan kıymetlerin uzun yıllardır yaşanan enflasyon karşısında yeniden muhasebeleştirilmesi söz konusu olacak.
Geçmişten itibaren sermayenin devlete vergi vermekten kaçındığı, borçlarını yapılandırdığı malum. İşletmelerin yapısına bakıldığında enflasyon muhasebesinin hangi sermaye gruplarına kazanç, hangi sermaye gruplarına zarar yazacağı da merak konusu.
Enflasyon düzeltmesinin şartlarının başında, yurt içi üretici fiyat endeksindeki (Yİ-ÜFE) son 36 aylık artış oranının yüzde 100’den ve son 12 aylık artış oranının da yüzde 10’dan fazla olması koşullarının her ikisinin birden gerçekleşmesi durumu gerekiyor. O kapsamda malî tabloların enflasyon düzeltmesine tâbi tutulması gerekiyor.
Aralık 2021’de şartlar oluştuğu halde iki yıl ertelenerek 31 Aralık 2023 tarihli mali tablolarda uygulanması hükme bağlandı. Şimdi 1 Ocak 2024’ten itibaren 31 Aralık 2023 bilançolarında enflasyon düzeltmesi uygulanacak.
Uygulama ile işletmelerin bir kısmı ilave vergi yükü ile karşılaşacak, bir kısmı ise vergi ödemeyecek. Çünkü Maliye Bakanlığı, mali tablolardan sadece bilançonun enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasını uygun görüyor.
Böyle olunca da enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı, vergiye tabi tutulmayacak. Geçmiş yıl zararı da zarar olarak kabul edilmeyecek. Yani, bu düzeltme 2023 yılı mali kâr veya zararına bir etki yaratmayacak, 2023 yılı vergi matrahlarını etkilemeyecek.
Öz kaynağı güçlü yapılar vergi verecek, zayıf olanlar kâr edecek
Bu yıl uygulamaya alınacak “Enflasyon düzeltmesi”, uygulamadaki beklenti, reel sektöre yansımalarını Yeminli Mali Müşaviri Abdullah Tolu ve Nazmi Karyağdı ile konuştuk.
İşi gereği konuyu çok yakından bilen Ankara’nın tanınmış Yeminli Mali Müşaviri (YMM) Abdullah Tolu, enflasyon düzeltmesinin iki yönlü etkisinin olacağını belirterek şu değerlendirmede bulunuyor:
“Enflasyon düzeltmesi ile; 2024 ilk geçici vergi döneminden itibaren, düzeltme farkları vergi hesabında dikkate alınacak. Buna göre öz kaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı düşük işletmelere zarar artırıcı sonuç doğuracak. Finansmanını borçlanma ile yapan öz kaynağı düşük işletmelerde ise enflasyon düzeltmesi kâr artırıcı olacak. Bu işletmelerin vergi matrahları artacak ve ilave vergi hesaplamaları gerekecek.”
Enflasyon düzeltmesinden beklentinin; “Mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve vergileme üzerindeki enflasyon kaynaklı olumsuzlukların giderilmesi, fiktif kârlar üzerinden vergi ödenmemesi” olduğunu kaydeden Tolu, “Ancak bu, beklentiden öteye gidemedi, sahaya yansıyan tam da bunun aksi yönünde oldu. Patronlar ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma’ durumu ile karşı karşıya kalacağının endişesinde” tespiti yapıyor.
Türkiye’deki sektörlerin finansal durumlarını da değerlendiren Tolu, reel sektörün borçlu ve öz kaynak yönünden zayıf olduğuna işaret ederek “Borçlu ve öz sermayesi zayıf, finans dışı reel sektör şirketlerinde kazanç yönlü etki yaratacak. Bu nedenle bana göre gelir etkisi gider etkisinden daha yüksek olacak. Konuya bu açıdan bakıldığında, enflasyon düzeltmesinin vergi gelirlerinde bir azalışa neden olacağını söylemek imkânsız gibi bir şey” saptamasında bulunuyor.
Maliye, bankalardaki vergisinden vazgeçmiyor
Bu arada TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen torba teklifte Maliye Bakanlığı, bankacılık ve finans sektörünü enflasyon düzeltmesi kapsamı dışında bırakmayı planlanıyor. Çünkü Maliye, 2024 yılında 93’ü banka olan finans sektöründe faaliyette bulunan 2 bin 592 mükellefin yapacağı enflasyon düzeltmesinden gelecek olan yaklaşık 70 Milyar TL vergiden vazgeçmek istemiyor. Böylece 2024 hesap döneminde enflasyon düzeltmesi bankacılık ve finans sektöründe zarar etkisi yaratacağından, yapılan düzenlemeyle bu zararların kurumlar vergisi matrahını etkilememesi sağlanarak, bu sektörün 70 milyar TL daha az vergi ödemeleri engellenmiş olacak.
Söz konusu torba kanunun görüşmelerine TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Bütçe Teklifi görüşmeleri sonrasına Aralık ayının 25’inden sonra devam edilerek, yasalaşması sağlanacak.
Tüm işletmelerin daha az vergi ödeyeceği anlamına gelmiyor
İş dünyasının ise bütün bunlara rağmen bilgisizliklerinden kaynaklı olarak 2024, 2025 ve 2026 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmesinde ilave bir vergi getireceği düşüncesiyle endişeli oldukları belirtiliyor. Patronlar, özellikle daha gerçekleşmemiş kazançları üzerinden vergi ödemek istemiyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nda uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş kurucu ortağı YMM Nazmi Karyağdı, enflasyon muhasebesinin tüm işletmelerin daha az vergi ödeyeceği anlamına gelmediğini dile getirdi. Karyağdı, bir işletmenin enflasyon düzeltmesi yapmasının temel koşulunun gelir veya kurumlar mükellefi olmak ve bilanço esasına göre defter tutması olduğunu belirtiyor.
Borsadaki şirketlerin de enflasyon muhasebesine tabi olup olmayacağı yönlü sorulara Karyağdı, “Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu’nun (KGK), ölçüt olarak dikkate aldığı 3 yıllık ve yıllık TÜFE oranlarını incelediğimizde, Eylül 2023 itibariyle artış oranının sırasıyla yüzde 254,36 ve yüzde 61,53 olduğunu görüyoruz. Bu durumda borsa şirketleri için de enflasyon düzeltmesi yapılacağını öngörmek mümkün” sözleri ile yanıt veriyor.
Gayrimenkul sektörü 2024’te sıkıntılı!
Son yıllarda gayrimenkul sektöründe büyüyen şirketlerin enflasyon düzeltmesi karşısındaki durumları da merak konusu. GYODER, İNDER gibi gayrimenkul sektörünün çatı örgütlerine danışmanlık da yapan Tolu; 2023 hesap dönemine ilişkin enflasyon düzeltmesinin vergi etkisinin olmayacağı için gayrimenkul sektörü lehine olacağına dikkat çekiyor. Ancak, 2024 yılında enflasyon düzeltmesi yapıldığı takdirde durumun biraz değiştiğini vurgulayan Tolu, “Gayrimenkul sektörü de, enflasyon düzeltmesi nedeniyle henüz satmadıkları konut ve ofislerin gerçekleşmemiş kârları üzerinden vergi ödeme durumu ile karşı karşıya kalacak gibi görünüyor” diye konuşuyor.
Yatırım teşvik belgeli yatırımlar olumsuz etkileniyor!
Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapan firma sayısının da her geçen gün arttığını anlatan Tolu, şunları söylüyor:
“Yatırımlar sonucu şirketlerin parasal olmayan kıymetlerinde artış oluyor. Parasal olmayan kıymetlerin artması ise enflasyon düzeltmesinde gelir etkisi yaratacağından, bu firmalar henüz yatırımdan kazanç elde etmeden bu kazancın vergisini her geçici vergi döneminde gelir beyan edip ödemek zorunda kalacaklar. Ayrıca, birçok firmanın indirimli kurumlar vergisini, her geçici vergi döneminde değil de sadece kurumlar vergisi döneminde hesaplandığı dikkate alındığında, önemli bir vergi avantajı olan indirimli kurumlar vergisi uygulaması cazibesini neredeyse kaybetmiş olacak.”
Böyle olunca da enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı, vergiye tabi tutulmayacak. Geçmiş yıl zararı da zarar olarak kabul edilmeyecek. Yani, bu düzeltme 2023 yılı mali kâr veya zararına bir etki yaratmayacak, 2023 yılı vergi matrahlarını etkilemeyecek.
Öz kaynağı güçlü yapılar vergi verecek, zayıf olanlar kâr edecek
Bu yıl uygulamaya alınacak “Enflasyon düzeltmesi”, uygulamadaki beklenti, reel sektöre yansımalarını Yeminli Mali Müşaviri Abdullah Tolu ve Nazmi Karyağdı ile konuştuk.
İşi gereği konuyu çok yakından bilen Ankara’nın tanınmış Yeminli Mali Müşaviri (YMM) Abdullah Tolu, enflasyon düzeltmesinin iki yönlü etkisinin olacağını belirterek şu değerlendirmede bulunuyor:
“Enflasyon düzeltmesi ile; 2024 ilk geçici vergi döneminden itibaren, düzeltme farkları vergi hesabında dikkate alınacak. Buna göre öz kaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı düşük işletmelere zarar artırıcı sonuç doğuracak. Finansmanını borçlanma ile yapan öz kaynağı düşük işletmelerde ise enflasyon düzeltmesi kâr artırıcı olacak. Bu işletmelerin vergi matrahları artacak ve ilave vergi hesaplamaları gerekecek.”
Enflasyon düzeltmesinden beklentinin; “Mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve vergileme üzerindeki enflasyon kaynaklı olumsuzlukların giderilmesi, fiktif kârlar üzerinden vergi ödenmemesi” olduğunu kaydeden Tolu, “Ancak bu, beklentiden öteye gidemedi, sahaya yansıyan tam da bunun aksi yönünde oldu. Patronlar ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma’ durumu ile karşı karşıya kalacağının endişesinde” tespiti yapıyor.
Türkiye’deki sektörlerin finansal durumlarını da değerlendiren Tolu, reel sektörün borçlu ve öz kaynak yönünden zayıf olduğuna işaret ederek “Borçlu ve öz sermayesi zayıf, finans dışı reel sektör şirketlerinde kazanç yönlü etki yaratacak. Bu nedenle bana göre gelir etkisi gider etkisinden daha yüksek olacak. Konuya bu açıdan bakıldığında, enflasyon düzeltmesinin vergi gelirlerinde bir azalışa neden olacağını söylemek imkânsız gibi bir şey” saptamasında bulunuyor.
Maliye, bankalardaki vergisinden vazgeçmiyor
Bu arada TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen torba teklifte Maliye Bakanlığı, bankacılık ve finans sektörünü enflasyon düzeltmesi kapsamı dışında bırakmayı planlanıyor. Çünkü Maliye, 2024 yılında 93’ü banka olan finans sektöründe faaliyette bulunan 2 bin 592 mükellefin yapacağı enflasyon düzeltmesinden gelecek olan yaklaşık 70 Milyar TL vergiden vazgeçmek istemiyor. Böylece 2024 hesap döneminde enflasyon düzeltmesi bankacılık ve finans sektöründe zarar etkisi yaratacağından, yapılan düzenlemeyle bu zararların kurumlar vergisi matrahını etkilememesi sağlanarak, bu sektörün 70 milyar TL daha az vergi ödemeleri engellenmiş olacak.
Söz konusu torba kanunun görüşmelerine TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Bütçe Teklifi görüşmeleri sonrasına Aralık ayının 25’inden sonra devam edilerek, yasalaşması sağlanacak.
Tüm işletmelerin daha az vergi ödeyeceği anlamına gelmiyor
İş dünyasının ise bütün bunlara rağmen bilgisizliklerinden kaynaklı olarak 2024, 2025 ve 2026 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmesinde ilave bir vergi getireceği düşüncesiyle endişeli oldukları belirtiliyor. Patronlar, özellikle daha gerçekleşmemiş kazançları üzerinden vergi ödemek istemiyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nda uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş kurucu ortağı YMM Nazmi Karyağdı, enflasyon muhasebesinin tüm işletmelerin daha az vergi ödeyeceği anlamına gelmediğini dile getirdi. Karyağdı, bir işletmenin enflasyon düzeltmesi yapmasının temel koşulunun gelir veya kurumlar mükellefi olmak ve bilanço esasına göre defter tutması olduğunu belirtiyor.
Borsadaki şirketlerin de enflasyon muhasebesine tabi olup olmayacağı yönlü sorulara Karyağdı, “Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu’nun (KGK), ölçüt olarak dikkate aldığı 3 yıllık ve yıllık TÜFE oranlarını incelediğimizde, Eylül 2023 itibariyle artış oranının sırasıyla yüzde 254,36 ve yüzde 61,53 olduğunu görüyoruz. Bu durumda borsa şirketleri için de enflasyon düzeltmesi yapılacağını öngörmek mümkün” sözleri ile yanıt veriyor.
Gayrimenkul sektörü 2024’te sıkıntılı!
Son yıllarda gayrimenkul sektöründe büyüyen şirketlerin enflasyon düzeltmesi karşısındaki durumları da merak konusu. GYODER, İNDER gibi gayrimenkul sektörünün çatı örgütlerine danışmanlık da yapan Tolu; 2023 hesap dönemine ilişkin enflasyon düzeltmesinin vergi etkisinin olmayacağı için gayrimenkul sektörü lehine olacağına dikkat çekiyor. Ancak, 2024 yılında enflasyon düzeltmesi yapıldığı takdirde durumun biraz değiştiğini vurgulayan Tolu, “Gayrimenkul sektörü de, enflasyon düzeltmesi nedeniyle henüz satmadıkları konut ve ofislerin gerçekleşmemiş kârları üzerinden vergi ödeme durumu ile karşı karşıya kalacak gibi görünüyor” diye konuşuyor.
Yatırım teşvik belgeli yatırımlar olumsuz etkileniyor!
Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapan firma sayısının da her geçen gün arttığını anlatan Tolu, şunları söylüyor:
“Yatırımlar sonucu şirketlerin parasal olmayan kıymetlerinde artış oluyor. Parasal olmayan kıymetlerin artması ise enflasyon düzeltmesinde gelir etkisi yaratacağından, bu firmalar henüz yatırımdan kazanç elde etmeden bu kazancın vergisini her geçici vergi döneminde gelir beyan edip ödemek zorunda kalacaklar. Ayrıca, birçok firmanın indirimli kurumlar vergisini, her geçici vergi döneminde değil de sadece kurumlar vergisi döneminde hesaplandığı dikkate alındığında, önemli bir vergi avantajı olan indirimli kurumlar vergisi uygulaması cazibesini neredeyse kaybetmiş olacak.”
https://www.24saatgazetesi.com/enflasyon-duzeltmesi-soru-isaretleri-ile-geliyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com