Borsa konusunda da benzer bir uyarı ve eleştiri yazısı yazmıştım.
Uyarı konusunda 27 Kasım 2022 tarihinde Borsada herkesin aklındaki sorular başlığı ile borsada olası durumları izah etmeye çalıştım.
İnsanlar sosyal medya geçtiğimiz yılın Ağustos ayından bu yana borsanın “aşağı mı yukarı mı” gideceği konusunda ‘gaza’ getirildi.
Merkez Bankası verilerine göre yabancıların Türk yatırım enstrümanlarından çıkışı 2022 yılı başından sonuna kadar 3.3 milyar doları geçti.
Son 1 yılda da yabancılar 4 milyar doların üzerinde hisse senedi satışı gerçekleştirdi.
Yabancılar kaçınca, geriye borsayı bilmeyen yerlileri çekmek kalmıştı.
Bu kesimler ise daha çok kasap, manav, bakkal gibi küçük iş yapan, yüksek enflasyon karşısında ellerindeki üç kuruşu koruma derdine düşenlerdi.
Ödeme gününe kadar çek-senet parası ile sosyal medyadaki ‘gazcıları’ ‘şu hisse artacak’, ‘bu hisse uçacak’ lafına kanarak hisse aldı.
‘Kâr realizasyonu’ lafları öncesi sosyal medyada halka açık bazı güçlü şirketlerin daha da yükseleceği lafına kandılar.
Bu dedikodulara inanlar ‘son trenin son vagonunu kaçırmayayım’ endişesi ile atladı bu vagona.
Bu kesimler arasında aynı zamanda kötü günler için dövizde, altında, KKM’de tuttukları parayı da borsaya yönlendirenlerde vardı.
Çünkü tuttukları dövizden para kazanamadılar, enflasyon karşısında eridi.
Kur korumalı mevduat hesabı ile kazanç sağlayamadılar, orada tuttukları para da eridi.
Altın zaten ABD 10 yıllık vadeli hesaplara endeksli olduğu için, ABD’de yaşanan ekonomik sıkıntılar bu vadelilerin faizlerini düşürdükçe altın da düştü.
Yerli yatırımcı ondan da kazanamadı.
Yabancı yatırımcının yükseldiği söylenen borsadan neden kaçtığı sorusunun cevabını aramadan atladılar bu trene.
Yabancının ekonomiye olan güvensizliği nedeniyle mi kaçtığını da sorgulamadılar.
Siyasi söylemlerin yabancılarda güveni iyiden iyiye gerilettiği nedeniyle mi olduğunu dahi düşünmeden atladılar borsa trenine.
O lafların önünü kesmesi gereken regülasyon kurumu da gereğini yapmadı.
Aksine yanlış kararlar da alarak bu kesimlerin daha da perişan olmasına neden oldu.
‘Yerlinin yerliyi silkelemesi’ riskini dile getirenlerden biriydim.
Yukarıdaki linkteki yazının sonunda; “ekonomide oluşturulan toz duman kalkana kadar, ekonomi politikaları yabancılar için daha anlaşılır hale gelene kadar, yabancıların Türk finansal varlıklardan uzak duracakları ortada. Borsada ne olacağı sorusunu halen merak eden var mı? Vurgun yapmak isteyen yerlinin, ekonomisi darmaduman olmuşların elinde avucundakinin daha ne kadarını almak istemesine bağlı” notu düşmüştüm.
Ve korktuğum oldu!
Bu yazının hazırlandığı saatlerde ajanslar kötü haberi verdi:
“Borsa geçen yılki kazançların aksine bu yıla dalgalı bir başlangıç yaptı. İlk iki haftada borsada sert değer kaybı yaşanınca yatırımcı sayısı da yaklaşık 3 ay sonra ilk kez azaldı. 83 bin kişi hesabını kapattı.”
3 ay önce borsada açtığı yatırım hesabını kapatan insanlar.
Kimdi bu kesimler, çek ve senedinin günü gelinceye kadar enflasyon karşısında erimesini önlemek amacıyla sosyal medyadaki laflara kanan, yatırımı ve yatırımcılığın ne olduğunun zerresini bilmeyen kesimlerdi.
Günlük kazandığı ile çoluk-çocuğunun geçimini sağlayan küçük esnaftı.
Bunlar çekinin senedinin ödeme günü gelene kadar ‘borsa iyi kazandırıyor gazına’ gelerek hisse alanlardı.
Şimdi “Allah belasını versin borsasının da… hissesinin de…” diye küfürler ederek, yaşadığı büyük kayıp karşısında mağdur olan, mal almak için tuttuğu parası ile zarar eden açıkçası evi yıkılan 83 bin kişinin “bir daha borsa mı tövbeler olsun” diyen kesimlerdi.
Piyasayı regüle etmesi gereken kurumların da hatalı kararları ile bu kesimlerin aldığı hisseler iyiden iyiye düştü.
Vaz geçtim kardan, ana paradan zarar eden, çekin karşılığını bile ödeyemez hale gelen küçük esnaftı.
Not: Bu yazımın ardından naçizane şu linkteki yazımı da okurun ilgisine sunmak istiyorum
https://cemilcahitsaracoglu.blogspot.com/2023/06/borsada-yerli-yerliyi-silkelerken-simdi.html
Ödeme gününe kadar çek-senet parası ile sosyal medyadaki ‘gazcıları’ ‘şu hisse artacak’, ‘bu hisse uçacak’ lafına kanarak hisse aldı.
‘Kâr realizasyonu’ lafları öncesi sosyal medyada halka açık bazı güçlü şirketlerin daha da yükseleceği lafına kandılar.
Bu dedikodulara inanlar ‘son trenin son vagonunu kaçırmayayım’ endişesi ile atladı bu vagona.
Bu kesimler arasında aynı zamanda kötü günler için dövizde, altında, KKM’de tuttukları parayı da borsaya yönlendirenlerde vardı.
Çünkü tuttukları dövizden para kazanamadılar, enflasyon karşısında eridi.
Kur korumalı mevduat hesabı ile kazanç sağlayamadılar, orada tuttukları para da eridi.
Altın zaten ABD 10 yıllık vadeli hesaplara endeksli olduğu için, ABD’de yaşanan ekonomik sıkıntılar bu vadelilerin faizlerini düşürdükçe altın da düştü.
Yerli yatırımcı ondan da kazanamadı.
Yabancı yatırımcının yükseldiği söylenen borsadan neden kaçtığı sorusunun cevabını aramadan atladılar bu trene.
Yabancının ekonomiye olan güvensizliği nedeniyle mi kaçtığını da sorgulamadılar.
Siyasi söylemlerin yabancılarda güveni iyiden iyiye gerilettiği nedeniyle mi olduğunu dahi düşünmeden atladılar borsa trenine.
O lafların önünü kesmesi gereken regülasyon kurumu da gereğini yapmadı.
Aksine yanlış kararlar da alarak bu kesimlerin daha da perişan olmasına neden oldu.
‘Yerlinin yerliyi silkelemesi’ riskini dile getirenlerden biriydim.
Yukarıdaki linkteki yazının sonunda; “ekonomide oluşturulan toz duman kalkana kadar, ekonomi politikaları yabancılar için daha anlaşılır hale gelene kadar, yabancıların Türk finansal varlıklardan uzak duracakları ortada. Borsada ne olacağı sorusunu halen merak eden var mı? Vurgun yapmak isteyen yerlinin, ekonomisi darmaduman olmuşların elinde avucundakinin daha ne kadarını almak istemesine bağlı” notu düşmüştüm.
Ve korktuğum oldu!
Bu yazının hazırlandığı saatlerde ajanslar kötü haberi verdi:
“Borsa geçen yılki kazançların aksine bu yıla dalgalı bir başlangıç yaptı. İlk iki haftada borsada sert değer kaybı yaşanınca yatırımcı sayısı da yaklaşık 3 ay sonra ilk kez azaldı. 83 bin kişi hesabını kapattı.”
3 ay önce borsada açtığı yatırım hesabını kapatan insanlar.
Kimdi bu kesimler, çek ve senedinin günü gelinceye kadar enflasyon karşısında erimesini önlemek amacıyla sosyal medyadaki laflara kanan, yatırımı ve yatırımcılığın ne olduğunun zerresini bilmeyen kesimlerdi.
Günlük kazandığı ile çoluk-çocuğunun geçimini sağlayan küçük esnaftı.
Bunlar çekinin senedinin ödeme günü gelene kadar ‘borsa iyi kazandırıyor gazına’ gelerek hisse alanlardı.
Şimdi “Allah belasını versin borsasının da… hissesinin de…” diye küfürler ederek, yaşadığı büyük kayıp karşısında mağdur olan, mal almak için tuttuğu parası ile zarar eden açıkçası evi yıkılan 83 bin kişinin “bir daha borsa mı tövbeler olsun” diyen kesimlerdi.
Piyasayı regüle etmesi gereken kurumların da hatalı kararları ile bu kesimlerin aldığı hisseler iyiden iyiye düştü.
Vaz geçtim kardan, ana paradan zarar eden, çekin karşılığını bile ödeyemez hale gelen küçük esnaftı.
Not: Bu yazımın ardından naçizane şu linkteki yazımı da okurun ilgisine sunmak istiyorum
https://cemilcahitsaracoglu.blogspot.com/2023/06/borsada-yerli-yerliyi-silkelerken-simdi.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com