Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri Tanıtım Toplantısı'na video konferansla katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV'nin yüzde 1'e indirildiğini açıkladı.
Bu kapsamda yapılan düzenleme ile perakende/toptan ayrımı kalktı. Yarından (pazartesi) itibaren, tüm gıda ürünlerinde KDV oranı yüzde 8 den yüzde 1 e indi.
Ancak ÖTV’ye tabi asitli içecekler, kola ve şekerli meyve sularında yüzde 8 KDV uygulaması devam ediyor.
Tabii hemen akla ilk olarak “gıda fiyatlarında stokların etkisi dikkate alındı mı?” sorusu geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında “Bu indirim gıda ürünlerinde yüzde 7 indirim demektedir. Bu bizim hükümet olarak attığımız adımdır. Gıda sektöründe de aynı oranda fedakarlık talep ediyoruz. Gıda ürünlerinde pazartesi gününden itibaren toplamda yüzde 7'lik indirim yapılmasını milletimiz adına bekliyoruz” sözleri ile de destek beklendiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı ayrıca, “Bir denetim seferberliği başlatıyoruz. İlgili bakanlıklarımız, fiyatları makul izahı olmayan şekilde artırılmış ürünlerle mücadele edeceklerdir. Yeniden tek haneli enflasyona geçeceğiz" sözleri ile de söz konusu ürünlerdeki indirimlerin ‘TİM’ şeklindeki ekiplerle takibinin yapılacağı uyarısını da yaptı.
Şimdi gelelim gıda fiyatlarında düşüşün yolu açılır mı? sorusuna…
Yapılan birkaç çalışmadan bahsedeceğim…
Marmara Üniversitesi Öneri Dergisi Cilt 14, Sayı 51, Ocak 2019’da Serdar Yalçınkaya ve M. Ali Aktaş’ın yaptıkları “Yem üzerindeki KDV oran indirimlerinin et ve süt fiyatlarına etkisi” konulu araştırma makalesinde şu tespitler yapılıyor:
“Ürün fiyatların oluşumunda en önemli unsur piyasa yapısının kendisidir ve piyasa yapısı içerisinde özellikle ürünlerin arz ve talep esneklikleri diğer unsurlara göre daha çok ön plana çıkmaktadır. Vergi politikaları ise ürün fiyatlarının düşürülmesinde tek başına yeterli olamamakla birlikte, vergi indirimlerine bağlı olarak kamunun ihtiyaç duyduğu fonlarda da azalma yaşanabilmektedir. Bu kapsamda süt ve kırmızı et üretiminin en önemli maliyet unsurlarından biri olan yem üzerine 01.01.2016 tarihinden itibaren uygulanan KDV oran indiriminin doğrudan yem fiyatlarına, dolaylı yoldan da et ve süt fiyatlarına olan etkisinin araştırılmasında, KDV oran indirimlerinin etkisi uzun dönemde ‘Johansen Eşbütünleşme Analizi’ ve kısa dönemde ‘Granger Nedensellik Analizi’ ile test edildiğinde, analizler sonucunda KDV oran indirimlerinin kısa ve uzun dönemde yem, et ve süt fiyatlarına etki etmediği tespit edilmiştir. Türkiye’de yem fiyatları üzerindeki KDV oranlarının indirilmesi kamunun beklentisi doğrultusunda et ve süt fiyatlarına yansımamıştır. Bu tespitlere bağlı olarak et ve süt fiyatları üzerinde indirimlerin oluşması için piyasa şartlarında (arz-talep) değişikliğe ihtiyaç duyulduğu anlaşılmaktadır.”
Bir başka temel gıda girdisi konusunda ise Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin dergisinde Ferit Çobanoğlu, Halil İbrahim Yılmaz, Sıdıka Bozkıran ve Yeşim Öztürk çalışmışlar. Tarımsal üretimin iki temel girdisi olan gübre ve yemde, 2016 yılında uygulanmaya başlanmış olan KDV istisnası uygulamasının, bu girdi fiyatlarının, 2015=100 bazlı endekse göre değişiminin belirlenmesi ve Aydın ilindeki üreticiler açısından değerlendirilmesini ortaya koymak amaçlı yaptıkları, ‘Bazı Tarımsal Girdilere Uygulanan KDV İndiriminin Üreticiler Açısından Değerlendirilmesi’ çalışmasında ilginç tespitler var.
Aydın’ın tarımsal üretim potansiyeli oldukça yüksek olan Germencik, İncirliova ve Koçarlı ilçelerindeki üreticiler, araştırma popülasyonunu (evrenini) oluşturularak, örneklemin belirlenmesinde rassal olmayan örnekleme yöntemlerinden, amaçlı (kasti) örnekleme yöntemi kullanılarak, bu ilçelerde, 50 adet üretici ile anket çalışması yapılıyor. Gübre ve hayvan yemi fiyatlar genel düzeyinde, 2020 yılında, 2015 yılı baz dönemine göre yüzde 60-70’lere varan düzeyde önemli artışların olduğu belirleniyor. 2018 yılı ortasından itibaren, gübre fiyatları genel düzeyinde önemli artışların olduğu tespit ediliyor. Hayvan yemi fiyat seviyelerinde ise 2016 yılından itibaren, belirli düzeyde artışların olduğu kaydediliyor.
Araştırmada, “Bu sebeple, KDV istisnasının hayvan yemi fiyat düzeylerinde önemli etkisinin olmadığı düşünülmektedir. Üreticilerin özellikle gübre, ilaç, motorin ve elektrikte uygulanmakta olan vergi, özellikle KDV oranları hakkında yeterince bilgi düzeyine sahip oldukları belirlenmiştir” deniliyor.
Gelelim işin teknik çalışmasını yapan uzmanların görüşlerine…
KDV maliyet unsuru değil…
“KDV maliyet unsuru değildir” diyen bir eski Maliye uzmanı, “Bu nedenle bir malın fiyatında olumlu yada olumsuz etkisi olmaz. Daha önce KDV oranı yüzde 1 olan ürünlerin fiyatı artmadı mı? Örneğin ekmek fiyatı, un ve ekmekte yüzde 1 KDV olmasına karşın fiyatları yükseldi. Özetle; fiyatları genel seviyesini düşürecek unsurlar olan hammadde, yardımcı madde, elektrik, doğalgaz, kira gibi temel üretim unsurlarının fiyatlarının ucuzlatılması lazım. Fiyat artışına neden olan elektrik, doğalgaz ve akaryakıt en önemli girdi maliyetleridir. Bunlar düşürülmediği sürece, fiyatlar gerilemez. Elektrik doğalgaz ve akaryakıta yapılan zamlar geri alınmalı.
Temel Gıda maddelerinin KDV sini yüzde bire düşürmek, 100 liralık bir malda 7lira fayda sağlar tüketiciye. Bir de şu var daha önce yüzde 8 KDV ile alınan mallar var, bu stoklar bitinceye kadar kimse indirim yapmaz. KDV indiriminin enflasyona etkisi ancak yüzde bir seviyede olur. O da eğer esnaf indirimi uygularsa. Mesela tavuk yumurta üreticilerinin temel girdilerinin yüzde 70 ithal ürünlerden oluşuyor. Döviz kurları artınca bunların fiyatları da artıyor. Sonuç itibariyle fiyatlarda bir düşüş bekleme.”
Bir başka teknokrat uzmana doğrudan ‘fiyatlar düşer mi? sizce’ soruma verdiği yanıt şöyle oldu:
“Yani düşecek diye yaptılar bu indirimi. Yoksa niye vazgeçilsin ki bu kadar KDV vergisinden. Bütçe disiplini şu ana kadar ki önemli bir çıpaydı. Bu zamana kadar bir kazaya kurban gitmediyse ülke, sebebi bütçedeki gelirlerin iyi olmasıydı. Aksi halde her vazgeçilen gelir, bir borç ihtiyacı demek, bunun da tek açıklaması vatandaşa yansıyacak kadar bir indirim olması.”
Bu kapsamda 14 Şubat Sevgililer Günü olan Pazartesi’nden itibaren vatandaşların markete gittiklerinde KDV oranı yüzde 8’den yüzde 1’e indirildiğini görmesi gereken gıda maddeleri şunlar:
Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, domuz, kümes hayvanları, balık, yumurta, bal, bağırsak, çeşitli sebze fideleri, yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular, yenilen meyveler ve yenilen sert kabuklu meyveler, kahve, çay, baharat, Paraguay çayı, hububat, değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, insülin, buğday glüteni. Sebze meyve tohumları, nane, şeker kamışı, pamuk tohumu, yağlı tohum ve meyvelerin unu, hayvansal ve bitkisel yağlar, et, balık, kabuklu hayvanlar, şeker ve şeker mamulleri, kakao ve müstahzarları, hububat, un, nişasta veya süt müstahzarları, pastacılık ürünleri, sebze, meyve, sert kabuklu meyveler ve bitkilerin diğer kısımlarından elde edilen müstahzarlar, yenilen çeşitli gıda müstahzarları, su ve soda, zeytin küspesi, tuz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com