Türkiye ekonomisinin
bugünkü temel ekonomik sorunları daha önce de söz edildiği gibi düşük
büyüme oranı ya da potansiyel büyümenin sürdürülememesi, yüksek cari açık,
yüksek bütçe açığı, yüksek enflasyon, yüksek oranlı dış finansman ihtiyacı,
vergi yapısının bozukluğu, düşük tasarruf oranları olarak kısaca özetlenebilir.
Bütün bunlar aslında Türkiye ekonomisinin bir türlü
aşılmayan yapısal sorunlarını oluşturuyor. Gelin dilimiz döndüğünce bu yapısal
sorunların nasıl giderileceğini anlatmaya çalışalım..
Yüksek cari açık vermemizin temel sebepleri
petrol ithalatçısı olmamız, ara malı ithalatına bağımlı üretim yapımız, TL
cinsi borçlanmayı engelleyen yüksek enflasyon ve düşük tasarruf oranları olarak
belirtebiliriz. Bu durumda cari açık nasıl düşer? Sürdürülebilir, büyümeyi
artırıcı, yatırımları destekleyici ve üretkenliği artırıcı adımlar cari açığı
azaltır. Yani üretkenliğimizin yüksek olduğu sektörlerin teşvik edilmesi ve
katma değeri yüksek üretime geçilmesi halinde zaten ihraç edilen ürünlerin
değeri artacağı için cari açık da azalır.
Yüksek bütçe açığının düşürülmesinde ne
yapılabilir? Genel olarak konuşursak, bütçe açığını azaltmak
yalnızca geliri artırarak veya harcamaları azaltmakla mümkündür. Bu,
ülkenin ekonomik büyüme oranını artırarak veya vergileri artırarak
başarılabilir. Ancak, aşırı vergiler büyümeyi yavaşlatabilir. O zaman da büyüme
oranlarını artıracak adımlar tek çare…
Yüksek enflasyonu
düşürmenin en önemli yoluna
gelince; kamunun harcamalarını düşürmesi ile sağlanır. Bizdeki ‘itibardan
tasarruf olmaz’ mantığının ülkeyi ne hale getirdiğinin görülmesi
gerekir. Kamudaki sınırsız harcamalara son örnek 3 uçakla Malezya,
Endonezya gezisini gösterebiliriz. Hollanda Başbakanı Mark Rutte
ise geçen yıl Nisan ayında Ankara dönüşünde tarifeli uçakla dönmüş,
valizini bagaj bölümüne yerleştirirken görüntülenmişti.
Vergi yapısının
bozukluğu nasıl giderilir?
Bu konu çok tartışılacak bir konu değil. Hazine ve Maliye Bakanlığı
bürokratları bu alanı bir çırpıda düzeltebilecek kabiliyete
sahipler. 27 yıllık hemen her gün Maliye Bakanlığı’nı işi gereği gidip akşama
kadar 10’larca bürokratla onlarca çay içen biri olarak söylüyorum. Ancak vergi
yapısının düzeltilmesi için siyasi irade gerekiyor. Bizdeki
siyasi irade ise; lidere bağlı siyasi parti tarafından TBMM’ye
milletvekili seçilen ve gönderilen yapı düzeltilmeden vergi
politikaları da düzelemez.
Düşük tasarruf
oranlarını yükseltmenin tek yolu ise kamunun harcamalarındaki
savurganlığı bırakıp, halka kaynak yaratmaktan geçer.
Onun yolu da ‘her mahallede bir milyoner’ yaratma, belli
kesimleri zengin etme yerine halkın geçim sıkıntılarını düzeltip,
kaynak yaratıcı politikalar yapmaktan geçiyor.
Özetle, Türkiye’nin yapısal sorunları; petrol zengini olmayan bir ülke için sadece ve sadece iktidarların kamu kaynaklarını çarçur etmesinden kaynaklanan sorunlar olduğu gerçeği ortadan kalkmadıkça yapısal sorunları emin olun torunlarımız da görecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com