Türkiye ve dünyadan son dakika ekonomi ve politika haberlerini, finans dünyasına dair güncel haberleri okuyabilirsiniz.
26 Nisan 2021
1999 sonrası işe girenlerin kıdem tazminatında haksızlık giderilebilir
5 milyon kişi uygulama hukuksuzluğu mağduru oldu. Pandeminin de etkisiyle ekonomik koşullar zorlaştıkça, işsizlik de hemen her haneye uğramaya başladı. İş bulma umudunu her geçen gün yitirenler ise, daha önceki çalışmaları üzerinden emeklilik haklarına kavuşmanın peşine düşüyor.
Ancak çalışma hayatı içerisinde bir kesim var; 8 Eylül 1999 sonrası ilk defa sigortalı olarak işe girenler. Bugün sayıları yaklaşık 5 milyonu buluyor.
Bu kesimler çok ciddi bir uygulama hukuksuzluğuna maruz kalmış bulunuyor.
Hukuksuzluk, 1999 yılında emeklilik yaşını yükselten 4447 sayılı kanun ile ortaya çıktı. 8 Eylül 1999 tarihine kadar emeklilik şartı, kadınlar için 20, erkekler için ise 25 yıl sigortalılık şartı ile birlikte 5000 prim günüydü. Ancak, 8 Eylül 1999 tarihinde çıkartılan kanun ile emekli olabilmek için yaş şartı getirildi. Böylece ortaya Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak isimlendirilen bir kesim hak arayışına girmiş oldu.
5 milyona yakın bu kesimden bugün yaş şartına takılmasalar emekli olabileceklerin sayısı neredeyse 1 milyon kişiye ulaşıyor.
Devletin sorunu oldular
İşin ilginç yanı, bu dönem sigortalı olanlar kıdem tazminatına hak kazanamadıkları için kendileri işten ayrılmayı tercih bile edemiyor.
Dolayısıyla bugünün pandemi koşullarında ortaya çıkan ekonomik sıkıntıda, çalışmaları karşılığında devlet tarafından kısa çalışma ödeneği verilen kesimler olarak karşımıza çıkıyor.
Eğer kıdem tazminatı problemleri çözülse, bu kesimler devletin sorunu olmaktan çıkacak. Hatta yaşı tamamlamışsa ve emeklilik haklarını doldurmuşlarsa, 1999 sonrası iş hayatına girenler emekli olabilecek, ya da kıdem tazminatını alabilecek.
Şimdi konuyu biraz açalım…
Kıdem tazminatına hak kazanma, bir kişinin, emekli aylığı bağlanmış veya bağlanacak olması sebebiyle işini bırakması koşuluna tabi.
Ancak, emekli aylığına hak kazanmak için toplam prim ödeme gün sayısı, toplam sigortalılık süresi ve yaş gibi şartlar var. Bu durumun istisnası, emekli aylığı bağlanabilmesi için tamamlanmış olması gereken yaş koşulu dışındaki koşulların yerine getirilmiş olması.
İstisna düzenlemesi sadece 1999 sonrasını vurdu
Ancak, işte tam bu noktada yapılan düzenleme ile istisnadan yararlananlar arasında eşitsizlik oluşturuldu.
Çünkü, emekli aylığı bağlanabilmesi için tamamlanmış olması gereken koşullar; herkes için de aynı olmayıp, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlanan tarihe göre değişiklik gösteriyor.
Şöyle ki,
a) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 8 Eylül 1999 tarihi öncesinde başlayanlar, toplam olarak 3600 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu yerine getirmesi yeterli.
b) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 8 Eylül 1999 tarihi ile 30 Nisan 2008 tarihi arasında başlayanlar, toplam olarak 4500 gün süreyle prim ödenmiş olması, toplam sigortalılık süresi olarak 25 yıllık bir sürenin tamamlanmış olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde üç ayrı koşul şartı getiriliyor.
c) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 30 Nisan 2008 tarihi ile 31 Aralık 2008 tarihi arasında başlayanlar, 4600 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu tamamlamaları yeterli bulunuyor.
d) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2009 tarihi sonrasında başlayanlar, 4700 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşula tabi tutuluyor.
e) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2010 tarihi sonrasında başlayanlar ise, 4800 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu yerine getirirlerse emekli aylığı bağlanması imkanına kavuşuyor.
f) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2011 tarihi sonrasında başlayanlar, 4900 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu,
g) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2012 tarihi sonrasında başlayanlar, 5000 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu,
h) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2013 tarihi sonrasında başlayanlar, 5100 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu,
ı) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2014 tarihi sonrasında başlayanlar, 5200 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu,
i) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2015 tarihi sonrasında başlayanlar, 5300 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu,
j) İlk defa sigortalı olarak çalışmaya, 1 Ocak 2016 tarihi sonrasında başlayanlar, 5400 gün süreyle prim ödenmiş olması ve belirli bir yaşın doldurulması şeklinde iki ayrı koşulu, yerine getirmeleri halinde emekliliğe hak kazanıyorlar.
Büyük haksızlığa terk edildiler
Buna göre, yukarıda belirtilenlerden, sadece yukarıdaki (b) sırası kapsamına girenler, yani, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya, 8 Eylül 1999 tarihi ile 30 Nisan 2008 tarihi arasında başlayanlar, en az 25 yıl sigortalılık süresini doldurmak zorunda iken, diğer grupların tamamı için böyle bir süre hiç aranmıyor.
Dolayısıyla, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya, 8 Eylül 1999 tarihi ile 30 Nisan 2008 tarihi arasında başlayanlar hem emekli aylığına hak kazanma, hem de kıdem tazminatına hak kazanma açısından çok büyük bir haksızlığa terkedilmiş durumda.
Diğer bir ifadeyle kapsama girenlerin tamamı için iki koşul yeterli olurken, (b) grubundakilerin 3 koşulu yerine getirmeleri gerekiyor.
Bu durumda, 8 Eylül 1999 sonrası ilk defa sigortalı çalışmaya başlayanların kendi istekleriyle işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı alabilmek için ya 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim gününü ya da sigortalılık süresine bakılmaksızın 7000 prim gününü doldurmaları gerekiyor.
2024 Eylül’de emekli olabilecekler
8 Eylül 1999’dan sonra işe girenler için 25 yıl sigortalılık süresi, 8 Eylül 2024 tarihinden itibaren peyderpey tamamlanmaya başlayacak. Bu kişiler 4500 prim gününü doldurdukları halde 2024 yılından önce 25 yıl sigortalılık süresi koşulunu yerine getiremedikleri için kıdem tazminatı alamıyor. 7000 prim gününü dolduranlar kendi istekleriyle işten ayrıldıklarında kıdem tazminatını alabilecekler.
Onlardan 8 yıl 4 ay sonra sigortalılar kıdemlerini alıyor
Oysa, örneğin 1/5/2008 tarihinde ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve hiç ara vermeksizin çalışan kişi 4600 prim ödeme gün sayısını 2020 yılı sonu itibariyle tamamlayacak ve işten ayrılması halinde kıdem tazminatını da alabilecek.
Buna göre, 30/4/2008 tarihinden sonra hemen sigortalı olanlardan 4600 günü dolduranlar kıdem tazminatı hakkı elde edebilirlerken, bu kişilerden 8 yıl 4 ay önce, 1999 yılında ilk defa sigortalı olanlar 4600 günü doldursalar bile ayrıca 25 yıl sigortalılık süresini tamamladıkları için kıdem tazminatlarını talep edemeyecekler.
Yani 2008 yılından sonra işe girenlere uygulanan 15 tam yıl yaşlılık ve ölüm sigorta prim ödemesi yapanların kısmi yaşlılık aylığı alması hakkı, 1999 yılı Eylül ayından itibaren işe girenlere neden uygulanmıyor soruları yaklaşık 5 milyon kişi tarafından dile getirilmeye devam ediyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Hazine ve Maliye Bakanlığı bir yandan ekonomide atılacak adımlara yoğunlaşmışken, diğer yandan da bütçe dengesini kurtarmak amacıyla denetim...
-
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda bugün önemli değişiklerin adımı atıldı. Mehmet Şimşek ile daha önceki Maliye Bakanlığı döneminde birlikte çal...
-
“Maliye Bakanlığı’nda içeriden feryat!” başlıklı son yazımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığı birimleri arasında yaşanan tartışmaların yaratt...
-
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda (HMB) bazı atamaların vekaleten başlayarak yapıldığını yazmıştık. Önümüzdeki günlerde bir dizi atamanın yen...
-
Okurlara bir Pazar günü yazısı olarak ismi ‘Maliye Bakanlığı’ iken 20 yıl kadar hemen her gün izlediğim, şimdilerde ise ‘Hazine ve Maliye B...
-
Ekonomi yönetiminin teslim edileceği, ekonomiden sorumlu Cumhurbaşkanı yardımcısı olmasına kesin gözüyle bakılırken bir anda, Hazine ve Mali...
-
Okurlarımız zaman zaman bizlere gönderdiği yazılarda; ya eksik gördükleri uygulamaları gündeme getirmemizi ister, ya da başlarından geçen ge...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
cemilcahitsaracoglu.blogspot.com